yenileceği kesinken pes etmeyip matı bekleyen oyuncudur.
oyunun içine eden ve kazanan tarafın sinir katsayısını artıran oyuncudur. bu adam bilmez ki turnuvalarda ve dahi genel olarak satranç oyununda racon mağlubiyet kesin iken kişi mat olmayı beklemez, pes eder. lakin bu mal bir tek şahı kalsa bile mat olana kadar devam edecektir.
böylelerine yapılması gereken muamele, rakibi haşat ettikten sonra tüm kalan taşlarını tek tek alıp piyonların alayını at çıkarak şahı köşeye kadar getirip sadece 3 veya 4 atla mat etmektir. başka türlü akıllanmaz.
sizin bir kale, bir fil ve iki piyonunuz, rakibin ise sadece şahı varsa ve "açık verebilirsin, satranç bu belli olmaz" diyorsa, bir daha satranç oynanmamalıdır o kişiyle.
satrancın oyun karakterine bağlı oalrak biraz belki; beklemek zorunda kalmaktır aslında. tavla gibi değil ki, son oyunda mars olacagını anladın mı " hadi hadi hüüoo " muhabbeti yapıp ufaktan kaçabilesin. satranç lan bu. yazarken tırstım bak, ürperti geldi ense kökünden kuyruk sokumuna kadar.
boks yaparken antrenörünün havlu atmasını bekleyen boksörle aynı mantığa sahip kişidir.
ayrıca bu oyuncu düğününde de "düğün bitse de gerdeğe girsek " diyen damat tipinede örnek teşkil edebilir.**
oyunun zevkini bozandır. kesin radiohead de dinliyordur şimdi bu, kesin. sen kim satranç oynamak kim. beni zorlayan, hatta o harikulade zekasıyla çıkış kapısını ararken beyin kıvrımlarımın karanlık dehlizlerinde kaybolmama sebep olan bir rakip yoksa ne yapayım ben öyle satrancı. yenilmek istiyorum ben, darma duman olmak istiyorum. bir sürü uzi kurşunu yemiş misali oturduğum koltukta kendimden geçip sonunda kollarımı bırakmak istiyorum huzurlu bir şekilde boşluğa.