sırf bu taşı erkenden oyuna sürmek için 3-4 hamle daha gerekli ki oyuna girdiği yerde fillerin doğrudan hedefi olan sağ ve sol köşeler. dolayısı ile hem hamle israfı hemde koruması zor olur.
kale oyunun sonlarına doğru önünde piyon kalmayınca kendiliğinden katılır zaten oyuna.
Kastedilen ilk hamle olsaydı; kuvvetli bir at gerektirirdi. Bir iskandinav tanrısının atı olabilir mesela. Kaleyi atın üstüne koyarsınız ve ilk hamleniz kaleyi 'l' şeklinde hareket ettirmek olur. Zamandan kazanmış da olursunuz. Ama kastedilen bu olmadığı için yani oyunun ilk 1-7 veya 1-11 inci hamleleri kastedildiği için yapılacak lüzumsuz hamlelerden biridir. Oyunun başlangıcında savaş alanına karmaşa hakimdir ve kale türündeki taş; çapraz yürüme, çapraz saldırma gibi kabiliyetlere sahip olmadığı için bu karmaşada yok olup gitmeye mahkûmdur. Ayrıca kale, piyonlarla entegre olamayan bir taştır bu nedenle iki taş aynı anda birbirini korur durumda olamaz. Bu durum savunmada gedik, saldırıda zayıflık oluşturur. Kaleyi erken oyunda öne sürmenin bir diğer kötü yanı ise; kalenin oyun sonunda işe yarayacak bir taş olmasından dolayı değiş-tokuş işine uygun olmayışıdır.
edit: bu hamle olsa olsa yapay zekaya karşı oynarken yapılır. oyunun en kritik anında bu hamleyi yaparsanız yapay zekadan: ne oluyor lan? bu hamleye göre tasarlanmadım, lafını duyar gibi olursunuz. stun olur adeta.
aynı taşı iki kez oynama zorunluluğundan ötürü iyi sonuç vermez. yani genelde. önemli olan taşları birbirini korur bir şekilde yerleştirmektir ve yapılacak en kötü şey bir taşı 2 kez oynamaktır, özellikle piyonları. gören de beni satranç oynamayı biliyor zannedecek.
satranç motorlarına analiz ettirildiğinde çok yanlış olduğu görülen açılış şeklidir. sicilya defansı, anderssen açılışı ve varyasyonları varken gereksizdir.
