eğer ki bana sorarsanız, rakibiniz size bedava piyon veriyor ise, sakın almayın efendim. arkasında başka planlar olabilir.
amacınız oyunun ilk 30 hamlesinde taş değişimi olmalı. orta 4 kareyi tutmaya bakın bir de.
az önce aldığım istihbarat sonucu* 6 yaşındaki yeğenimin mynet te fırtınalar estirdiğini öğrendiğim oyun. iki haftada bir kişiyi yenmiş. yenilen kişi hiçbir zaman öğrenemeyecek 6 yaşında birine yenildiğini. belki o da 5 yaşındadır şimdi düşününce internet sonuçta. ama bizimki de anaokulu birincisi. boş değil yani. düşününce 20-30 yaşında insanlar ciddi ciddi oturup 6 yaşında bir çocukla satranç oynuyor. seviniyor yendiğinde falan.
muhtemelen aile çevresinde "kesin büyüyünce kasparov olacak" yorumları vardır şu sıralar. olsun bir önceki yorumlar tamirci olacağı yönündeydi çocuğun hırdavat sevdası yüzünden. tamircilik daha iyi bence. ostim de açsan bir fren-balata, okumuş yüksek lisans falan yapmış adamdan fazla kazanırsın. dünyanın en iyilerinden biri olmadığı sürece de tüm satranç oyuncularından. tabi her şey para değil. zaten topluma faydası açısından da fren-balata önde.
960'ı tercih ettiğim oyundur. 960'da rakibin yaptığı hamle şu şekilde düşünülür: orayı açtı, buraya gelecek, gelirse şöyle yaparım. normal satrançta ise rakibin hamlelerinde şöyle düşünülür: aha şah gambiti. yok italyan açılışı. dragon varyantına döndü. aha da sicilya savunması.
kapitalist sistemin sırf pazarını oluşturmak için beyin geliştirir yalanıyla pazarladığı vasat oyun. dünyada satranca verilen parayla israil çok fena zengin edilebilirdi.
oynamasını gerçekten bilen bir rakip bulunduğunda çoğu bilgisayar oyunundan zevkli fakat tersi durum olduğunda ise her hamlede elinizin zor gittiği gerçeğidir.