ve kadrajda, villanın havuzlu bahçesine açılan cam kapının önünde, kırmızı/siyah/beyaz saten gecelikli kadın gelir. o magrur, kırgın edası ile dikilirken, rüzgar afacan bir çocuk gibi güzelin belinden dolanır geçer...
(bkz: zincirleme sıfat katliamı)
ne hikmetse aynı dakikalarda şömine de yanmaktadır. evladım üşüyorsan ne saf saf beklıyorsun kapıyı açıp. yok zaten, ne perde var ne de duvar. evi şekil olsun diye camdan yapmışsınız. otur öyle bakın.
söz konusu nesnelerin geçeceği olay: kadın sevgilisinden yeni ayrılmıştır, bütün gece uyuyamamıştır. azıcık hava almak ister bir de neresini ısıtacaksa yatağının başucundan geceliği tamamlayıcı ropdöşambrvari şeyi giyer... efendime söyleyim geniş balkona çıkar esen rüzgarın eşliğinde ufka doğru uzun uzun bakar.. telepatinin böylesi ki; esas oğlan o anda gelir güzel bie serenat çeker ayrılık biter sevenler kavuşur.. hepsi de geceliğin ve rüzgarın hikmetinden kaynaklanır...
Filmlerin dizilerin sıkça başvurulan temasıdır.Tekdüze giden akışı canlandırmak amacıyla kullanılmış olabilir daha sonraki sahnelerde merak uyandırmak amacıyla.