maçı 3d * tadında seyrederkene benim kaleciden gelen degaja rakip oyuncunun ortasahada kafa vurması sonucu topun havada süzülerek benim kaleme gol olması, defansın ve angut kalecinin aynı benim gibi bu olayı şaşkın bakışlarla izlemesi.
1 yıl çalıştırdığım villarreal'de bütün kupaları alınca boşta bulunan fatih hocaya* assistant managerlik teklif etmek.imparatorun bu teklifi kabul etmesi sonucu yaşanan şaşkınlıktan sonra, yönettiğim portekiz milli takımında da fatih hocayı asistanlık görevine getirmek.(şimdi farkettim az hayvan değilmişim bende*)ve günlerden bir gün italya ile avrupa şampiyonası final maçına çıkmak.bu maçı 4 kez oynayan nickerim adlı şahsın hepsinde eline alması daha sonra 'lan bi de fatih'e yaptırak bakalım ne yapacak' sözüyle oyunu bırakıp go on holiday demek ve yemek yemeye gitmek..gelindiğinde ise portekiz:3-italya:1 skorunu görüp evin içinde bağıra bağıra halay çekmek..*****
daha sonra 6 ay boyunca bu eziklik yüzünden oyuna girermeye utanmak da var tabii..*
daha 2 ay önce alınmış olan donanımı gayet iyi ve hard diskinde onlarca gigabyte boş yer olan bilgisayarda, 01-02 oyununun start new game dedikten sonra hafızanızda yer yok, biraz boşaltın diye uyarı vermesi ve oyununun hiç bir şekilde çalışamaması.
bir şampiyonlar ligi karşılaşmasında kalecimin sakatlanması sağlık ekiplerinin kalecimi saha kenarına götürmesi ve akabinde hakemin oyunu rakip takım lehine taçla başlatması şerefsiz cristina ronaldonun orta sahadan gelişine güzel çakar nidalarımla çakması ve gol olması. beşiktaşın şampiyonlar liginde de hakemlerden çekmesi şaşırtan cm olaylarına verilebilecek güzide örnektir efendim
edit: anladım ki şaşırtmıyormuş efendim zaten günümüzde hep oluyor değil mi??
futbol avam geliyor artık zaten bana
0304'te bir oyuncunun* 4 sene italya'da (brescia takımında) oynadıktan sonra "is homesick." olması ve menecerin(benim) oyunucuya memleketine dönebilmesi için bir aylık izin vermesini sağlayan butonun ortaya çıkması.
ayni sezon icinde manchester united ile lig sampiyonlugu , sampiyonlar ligi ve lig kupasi almak ustune ganayla afrika uluslar kupasini almak ve son olarak da kolombiya ile dunya kupasini almak...**
oyuna başlarsın liverpool ile, rakipler güçlü tabii. en artistleri de morinyo, habire medyaya puşt gibi demeçler veriyor. ee n'olur sonra? oyunda daha ikinci yılında lavuk kovulur ve sen de asistan olarak yanına alırsın, budur.
not: tamamen hava atmak amaçlı yazılmıştır, fm de üstüme yoktur gibi bir mesaj verilir.
cm 2006'da bedavadan alınan robbie fowler'i yaşlı olması sebebiyle (34 yaşında idi) bütün sezon yedek oturtmam.. akabinde son hafta bir puan geride olduğum deportivo deplasmanına gitmem.. 90. dakikada "ve tanrı oyuna giriyor" diyerek eto'o'nun yerine fowler'ı koymam.. (asıl önemli kısım burada.. adama tanrı diyip oyuna aldım liverpool'lular yüzünden.. ama bi yandan da "töbe haşa, oyun ayağına çarpılacaz lan" diyorum içimden..) fowler'in oyuna girer girmez golünü çakıp, takımı (fc barcelona) şampiyon yapması.. benim evin içinde, galatasaray'ın süper kupa finalinde real madrid'e attığı altın gol misali sevinç çığlıkları atmam..
servet'in çok iyi oynaması ve hatta bu futboluyla avrupalı klüplerden birine* transfer olması. devamı da var: sonra servet çetin'in* müthiş bir istikrarla o köklü avrupa klübünde 10 sene oynaması, kaptan olması, jübilesini yapması...
not: daha da ilginci, servet'in şampiyonlar ligi maçlarından birinde shevchenko'ya karşı oynaması ve buna rağmen sheva'nın gol atamamasıdır.
çoğunlukla ders çıkarılacak olaylardır.
football manager 2008'de, galatasaray'ın, lincoln'lu, linderoth'lu kadrosu ile avrupada emin adımlarla ilerlenilmektedir. uefa grupları biter ve rakibimiz ispanyol ekibi getafe;
ilk maç ispanyadadır ve maç başlar ve takımım fırtına gibidir. daha 10. dakika olmadan lincoln 2 tane atar. ardından 20 dakika içinde ümit karan'ın hat-trick'i gelir ve dakika 30 iken durum 0-5 olur.
tabi regulus, sevincinden delirmiştir vay anasını derken, dakika 42. getafe 10 kişi kalır. devre bittiğinde bizimkiler 5'te devre 10 da biter yapacaklar galiba diyerek başlanır ikinci yarıya. ama ikinci yarıda 10 kişilik getafe gaza gelmiştir. yanlış hatırlamıyorsam uche diye bir forvetleri var. efendim kendisi 4 gol birden atar 80. dakikaya kadar. skor 4-5 olur. neyse en azından galip geldim derim ama o da fazla sürmez uche çıkar ve yerine giren eleman peşpeşe 2 gol atar. evet, ispanyadan 6-5 gibi bir skorla mağlup dönerim.
istanbul maçında çok farklı bir defans 4'lüsü ile çıktım. kaleye de orkun yerine aykut'u koydum. ama hiç umursamadılar ilk yarıda tam 5 gol yemeyi başardılar sağolsunlar. ben kapatacaktım ama dur bakaım kaç yiyecek bizimkiler diye meraklandım, devre arası süper oynadınız lan dedim takıma öylesine. anam ikinci yarıda bir şahlandı benimkiler. neyse uzatmadan; nonda(3), ümit karan(2), lincoln(2), linderoth(1) ile tam 8 gol attık 2. yarı. maç 5-8 bitti ve toplamda 13-11 gibi skorla elemiş oldum getafe'yi.
bundan çıkarılacak ders; hiç bir şey kesin değildir, maçın sonuna kadar dayanın.
ha bir de sonraki turda beşiktaş ile eşleşip, ilk maç 5-5 berabere kalınca, nasıl bir taktik lan benimkisi diyerek oynama yaptım az nihayet, 2. maçta adam gibi 2-1 yendim geçtim turu.
okan buruk'u sivasspor'a 200bin dolara sattıktan sonra sivasspor maçında basının bana eski oyuncunuz okan buruk, takım için tehlike yaratır mı, önlem alıcak mısınız? tarzında bir soru sorar.
ben de okan tehlike yaratabilecek biri olsaydı, eski futbolcumuz değil hala futbolcumuz olurdu tarzı güzel bir ayar içeren cevabı yapıştırırım. akabinde tüm takımın morali sevgili arkadaşları okan buruk'u aşağılamamdan dolayı bozulur. bana tavır atarlar. aynı maç (ligdeki 20. maçımdı galiba, o civarda) ilk mağlubiyetimi alırım 1-0'lık sonuçla. evet golün sahibi okan buruk'tur.
alınacak ders: tüm futbolculara karşı efendi olun.
okan buruk'u sivasspor'a 200bin dolara sattıktan sonra sivasspor maçında basının bana eski oyuncunuz okan buruk, takım için tehlike yaratır mı, önlem alıcak mısınız? tarzında bir soru sorar.
ben de okan tehlike yaratabilecek biri olsaydı, eski futbolcumuz değil hala futbolcumuz olurdu tarzı güzel bir ayar içeren cevabı yapıştırırım. akabinde tüm takımın morali sevgili arkadaşları okan buruk'u aşağılamamdan dolayı bozulur. bana tavır atarlar. aynı maç (ligdeki 20. maçımdı galiba, o civarda) ilk mağlubiyetimi alırım 1-0'lık sonuçla. evet golün sahibi okan buruk'tur.
alınacak ders: tüm futbolculara karşı efendi olun.
Tuncay fenerdeyken Liverpool'un 30 milyon dolar teklif etmesi sizin de gırgırına "90 ver veriyim" dedikten sonra 90' vermesi. Aynı transfer döneminde Alex'e 15 milyon teklif eden Real'e de "60 ver vereyim" diyip onuda 60 a satarak 150 milyon dolar gibi dev bir transfer bütcesine sahip olmak.