sarımsak ve soğan doğal birer antibiyotiktir. bunlar her zaman yenmez, topluma rahatsızlık verebilir ancak tamamen bırakıpta hiç tüketmemek de ılıklığın dik alasıdır. sarımsak yoğurda ve bilimum yemeklere, mezelere, soslara on numara olur. nerdeyse lezzet katamayacağı bi yemek yoktur sarımsağın. dolayısıyla afiyetle tüketilmesi gereken makarnadır. üstüne pul biberden ziyade, tereyağında harmanlanmış isot ve nane dökülebilir. son derece maliyeti az ve damağınıza orgazm yaşatabilcek basit bi yemektir. tabi burda en önemli şey kullandığımız yoğurdun kalitesi. şahsen ben market ürünü plastikler yerine ev yapımı keskin tatlı doğal yoğurdu tercih ederim. işte o zaman yedikçe yiyesiniz gelir. afiyet olsun.
en sevdiğimdir. sarımsak lezzet verir. fakat kokmasın diye sarımsaksız da yenir yani. yeter ki yoğurtlu olsun. yerken öyle keyif alıyorum ki, çok ayıptır söylemesi hiç ucuz ve kolay yemek yiyormuşum gibi gelmiyor. zevk veriyor. hele bir de sevdiğim film dizi ya da programı seyrederken yeyince of diyorum. salça sosunu da söylemiş miydim. swh. neyse tamam tamam sustum.
üzerine tavayla dökülen mis gibi yaz domatesi sosuyla doyum noktasına ulaşılır ama salça sosuyla da idâre edilebilir. Ayrıca sadece yağda kızdırılmış biber dökseniz, yanına da melemen işte güzel bir yaz yemeği.
mantı özlemini gidermeye 10 numaradır. özellikle fiyonk ve yüksük gibi kaşığa dolan küçük makarnalar daha bir tercih edilesi.
Ancak ev eriştesine yoğurt dökülmez. Zira eriştenin kendine has bir yumurtalı tadı vardır, yoğurt o tadı gölgeler.