Ilk sarılma gelir akla, diğer sarılmalarda ardından tokat gibi canlanır hafızada. neden daha sıkı sarılmadım? neden daha çok kokusunu içime çekip kıymetini zamanında bilemedim? al gırdın gırdın.
Icten sarılmayı ozlemektir.
Adama sariliyorsun sarilmak istiyorsun koçum deyip sırtını sıvazlıyor. Mal mısın? Halbu ki şundan 3 sene once nasıl çekerdim kokunu içime. Kanka olduk yakinda birlikte elimiz silah da tutar cephede omuz omuza savaşırız. Mal adam.
sizin , sevdiğiniz birine sarılmanızdan daha çok, sevdiğiniz birisinin size sarılmasını özlemektir. sarılmanın güzelliği karşılıklı hissedilmesidir zaten. hissedilmez ise, ha duvara , yorgana sarılmışsın aynı. ki yorgan ferahlık hissi bile veriyor zaten. swf.
öyle her "sarılmak" değil elbet. ruhunu sevda kokulu bir beden tarafından işgal ettirircesine sarılmak. varlığını mutluluğun nirvanasını delip geçirircesine sarılmak. son nefesini verir gibi, ölür gibi sarılmak. sonmuş gibi, sönmüş gibi, yok olur gibi sarılmak. özlem kokulu, sevda kokulu sarılmak. her sarılmak, sarılmak mı yoksa?
Bir de sarılmayı isteyip sarılamamak var. Kalbim hızlı hızlı çarpar da anlar onu sevdiğimi diye çekiniyorum. Onu Kaybetmek düşüncesi korkutuyor. Herkesten daha yakınım herkesten daha çok ona aidim. Ben hissediyorum ama o farkında bile değil zannnımca. Uzaktan uzaktan seviyorum. Kendimden bile sakınarak. 'bir başkasına benim ona baktığım gibi bakacak diye ödüm kopuyor.'