bir insanın size olan gerçek duygularını anlamanın en kolay yoludur.
mesafeli ve soğuk olan sarılma insanı oldukça kırar/incitir.
sımsıkı ve sıcacık olan ise insana o anda zamanın durduğu hissini yaşatırken; aynı zamanda onu iliklerinize kadar hissedersiniz.
sarılma; yalan söylemez denilen gözlerden ve sevgi dolu sözcüklerden bile çok daha fazlasını anlatır insana çoğu zaman.
bir ruhtan diğerine bağlılık geçişinin temelidir.
iç güdüsel bir eylemdir. sebep? gönül bağını güçlendirmek, bir olmak, bütün olmak, ruhları yakınlaştırmak, gönüldaş olmak, sevmek, sevilmek...
tercihim sımsıkı olanından yana. ayrıca şu free hug tayfasını hiç samimi bulmam. ulan sarılmanın ücreti mi var ki ücretsizi olsun. böyle bir insani duyguya sıfırda olsa nasıl rakamsal değer biçersin. pis rasyonel bsg.
kollarının arasına alıp vücut sıcaklığını sevgi,huzur,sıcaklık,kavuşmak,güven vermek,değer vermektir.Sevgilisinin kokusunu içine çekmektir.Sevgilin tenin tendeki sıcaklığı hissetmektir.
yalnızlık çekmekten ziyade
özlemlerim büyüyor her geçen gün ve bu özlemleri nereye kadar taşıyabileceğimi bilemiyorum üstelik.
özlüyorum ulan köpek gibi,sarılmak istiyorum.
böyle zamanları daha öncede yaşamıştım ama her zaman tek bir mesaja bakmıştı hem o hem de benim açımdan.
ben galiba özledim seni
bu mesaj sonrası kırgınlıkta , durgunlukta kalmazdı
hiç bir şey olmamış gibi akıp giderdi avucumuzdan hayat,
mutluyduk,hemde 2 dakika önce it gibi dalaşan biz değilmişiz gibi mutluyduk.
sanki bir sarılsam sıkıca tekrardan geçecek gibi bir his var içimde.
dünya'nın bana sunduğu tüm olumsuzlukları,yükü zoruma gitmedi de ,
şu özleyipte ben galiba özledim seni mesajını yazamayacak hale düşürmesi çok ağırıma gitti.
evet, il enrtylerimi tırıvıraya girmek istedim. bu minvalde sazı elime alıyorum:
efenim kime sarıldığınız önemlidir. sarıldığınız kişi ananızsa ayrı, babanızsa ayrı, sevgilinizse ayrı bir şekle girersiniz. yani sarılma eyleminin niteliği aradaki bağa göre değişir. kimisinde bolca şefkat kimisinde bolca işve saklıdır. mesela insan en çok arkadaşlarına sarıldığı zaman tereddüt yaşar ve duyguyu geçiremez karşı tarafa. çünkü öyle sanıyorum ki arkadaşlar çoğu zaman kaypaktır ve çoğunu sevip sevemediğinize karar veremezsiniz. bir o yana bir bu yana derken sarılmış gibi yapılır işte.
bir de daha tehlikelisi var işin. hayatınızda nereye koyacağınızı bilemediğiniz bir insan bir veda anında canhıraş size sarılıverir. o eller kollar nereye gideceğini bilemez. işte o an mala bağladığınız andır. sırt pışpışlanır haydi arkadaşım ne duyacağımı bilemedim, kaosa sürükleme beni dercesine yolu verirsiniz. sonra kendigelen bir hissiyat ''o neydi gız!''
siz siz olun tanımlayabildiğiniz şeylere sarılın. ne yapacağını bilmek güzeldir. ayık olun.