dört ay tatil yapan, iki bin liranın üstünde maaş alan, tatil yapmadıkları dönemde genelde haftada bir gün dersi olmadığı için işe gitmeyen, haftada 20 saat kadar çalışan "kutsal" öğretmenlerimize yeni bir hak daha verilecek demek ki. bu ülkenin günde sekiz saat, on saat çalışan emekçilerine yazık.
"Vatandasin hizmet aliminda esit haklara sahip oldugu bir ulke" ise eger burasi polislerin toplu tasima araclarina ucretsiz bindigi bir ortamda ogretmenin binmesinin de sakincasi yok.
Polis ogretmenden daha fazla haklara sahip olmali diyorsaniz ayni haklar askere de saglanmali.
Ustelik sadece polisler degil bircok devlet dairesi calisani da ucretsiz yararlanabiliyor ulasimdan.
adam açıkca diyor ki ben de öğretmenim o yüzden öğretmenin halinden anlarım. öğretmen mutlu olursa çocuklara daha yararlı olur. geleceğimizi yönlendiren, çocuklarımızı emanet ettiğimiz kişidir öğretmen. o sebeple kişisel olarak mutlu olmaları geleceğimizin de mutlu olması demektir.
söylenmesi gereken her sey söylenmiş zaten. sizin polisinizi de askerinizi de dunya yi değiştirecek o icadi yapan bilim adamlarıni da ogretmenler yetistiriyor az saygi. istedigin seye inanabilirsin ama kucumsemek kimsenin haddi degil.
Hangi çalışan çalıştığı saatler boyunca 30-40 hatta daha fazla ergenle muhatap oluyor da öğretmenin çalışma saatini ağzına alabiliyor bu insancıklar... Ama ulaşımın ücretsiz olması saçmalıktır, öğretmeni zavallı gibi göstermekten başka işe yaramaz! Sarıgül'den de bu beklenirdi.