*olm cidden tanımadın mı?
-ha şimdi tanıdım. taş gibi olmuşun lan.
*yoga falan toparladı vücudumu ya. ee sen ne yaptın bakalım.
-olm sorma ya fena haldeyim. paso çavuşu tokatlıyorum. abazanlık başıma vurdu.
*sevişelim kanka. biraz da onbaşı tokatlarsın.
-tamam.
*tamam.
insanı acayip duygulara sevk eder bu olay. aylarca alt ranzanda yatan "ahmet onbaşı" gün gelir karşına "aylin" olarak çıkmıştır. duyguları anlatmak için herhalde kelimeler yetersiz kalır. filmlerde görürsünüz bu tür olayları "olur mu lan böyle şey" der geçersiniz belki ama oluyor işte.
istanbul'un en ünlü barlarından birinde arkadaşlarınızla otururken uzaktan çok hoş görünen birini görürsünüz ve tanışmak için yanına gidersiniz. "bir içki ısmarlayabilirmiyim" diye sorduğunuzda aldığınız cevap sizi hem ürkütür, hem korkutur. çünkü cevap olarak "hüseyin. nasılsın tertip" cevabını alırsınız. hatta biraz daha dramatize etmek için olayı canlandırma adına şöyle bir diyalog oluşturulabilir;
-abi şurdaki kızı görüyor musun? 1 saattir kesişiyoruz.
+sağlam hatun. git bir içki ısmarla olm. gece eğlence çıkar.
...
-iyi günler.
*merhaba.
-bir içki ısmarlayabilir miyim acaba?
*teşekkürler.
-barmen viski.
*tanımadın mı hüseyin beni?
-adımı nerden biliyorsunuz?
*tertip alt ranzanda yatardım ben. ben ahmet onbaşı.
-hı?!?!?
not: bundan sonrası için hayal gücü de yetersiz kaldı. şu an anladım bunu.