çok zoruna gitmiş gül'ün bu durum. akepe yetkilileri ve yandaş medyanın da hakeza. nasıl böyle bir şey olur, savaşta bile olamaz, mazallah. telefonuma çıkmıyor, diye şikayet edip, kendinizi bu kadar da küçültmeyin be. bir yandan kanuni'nin fransa'nın yardım talebi karşısında, küçümseyici mektubunu okuyacaksınız, diğer yandan telefonu açmıyor diye yakınacaksın. bunlara kanan vatandaş ise hala helal be diyor, ağlanacak hallerine rağmen.
herkese dert olmuş durum. sanırsınız herkes ayrı ayrı aramış, sarkozy'den sınav notlarını alacak, ya da borç isteyecek te, herif telefonunu açmamış. size neden dert oluyor, yarın öbürgün gül ile sarkozy yine cankuş olurlar. kol kola poz verirler. görmedik mi daha önce?
türkiye'nin aczini gösteren bir durumdur. tam bir rezalettir.
türkiye cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı bir ülkenin cumhurbaşkanını arıyor ve o telefonla görüşmüyor. oylama falan hikaye o noktada büyükelçiliğini kapatır pılını pırtını toplar gelirsin ve onu yaparken de buradaki fransız elçisini istenmeyen adam ilan eder kıçına tekmeyi vurursun.
bu ülke üstüne üstlük bir nato müttefiki yani gerektiğinde sana yardım etmesi için senin de taahhütlerde bulunduğun bir paktın parçası.
bununla ilgili en iyi yorumu zaytung yaptı sanırsam,
son dakika haberi;
çankaya köşkünden sarkozy'ye sert mesaj: "meşgulsn sanırm bn yatıyrm ii eglncelr sana...
- kim arıyor lan sarko?
+ bilmem yabancı numara ama kesin abdo. ben açmam oğlum.
- ver ben konuşayım.
x niye açmıyorsun la telefonu yavşak!
- ne küfür ediyorsun piç.
x siktir lan.
- kimsin lan sen.
x fikirtepe'den hamdi. adresini ver lan oraya bir kamyon adam yığayım.
- kimi aradın sen?
x banu orospusunu aradım. senin yanında mı lan o?
- yanlış numara kardeş. dıtttt dıttt dıttt
" erdoğan: çıkmıyo mu gene.
Gül: du bi dakka. Hah çalıyo.
Lan sarkozy nerdesin lan sen niye kendin çıkmıyon telefona da çoluğa çocuğa veriyon.
Sarkozy: abi banyodaydıM. Duymamışım.
G: yalan söyleme az önce carla yenge uyuyor deDi.
S: abi kem küm... dııt dıt dııt.
G : kapattı kaçtı gene. "
çıksada muhtemelen böyle bir konuşma olurdu.
bir sonraki libya, fas, tunus ya da herhangi bir ülkeye demokrasi götürme kararına kadar açmaz telefonları, o süreçtede biz unutmuş oluruz her şeyi. telefonlar da açılır dostluk kapıları da.
gayet normaldir. akepe iktidarı kaç yıldır devletin başında ??. sarkozy de orada cumhurbaşkanı. bu pokemon un yediği ilk halt değil ki bu. avrupa birliğine giremeyişimizin 1.sebebi değilmiydi bu adam? ben mi balık hafızalıyım?? şimdi hiç biz avrupa birliğine girmeyi istemedik falan demeyin. liseliler akıllı olsun az.
çok çok önceden gerekli yaptırımlar yapılmalıydı. işin aslı zaten bunlar yaptırım falan da değil. koyun halkı gazlama. nette biraz fransız markalarını araştırın bakalım neler çıkıyor neler. askeri siyasi işbirliği askıya alınmışta bik bik bik. yapılan uluslararası anlaşmalar ne olacak??
yaptırım ekonomik olur. fransız ürününün türkiye de üretilmesine, sınırdan geçmesine izin vermezsin olur biter. tabi 2.gün borsa dibe çakılır. çünkü göbeğinden bağlısın bunu kabul etmen lazım ilk olarak. o tutturmaya çalıştığın absürd enflasyon rakamların elinde patlar anında.
o yüzden boş beleş milliyetçiliğin anlamı yok.
50 milletvekili ile senin sözde dediğin soykırımı senato dan geçirdiler. bunun anlamı taşak geçmektir. atatürk gibi adam olsaydı başımızda, herşey çok daha farklı olabilirdi. bildiğin hobbit kılıklı bir herif dünyadaki 150 milyon türkü kucağında zıplattı. olayın özeti budur. sen ekranda 500 sene önceki mektubu oku. fransız ihtilalini es geç. avrupa birliğinin kurucusu olan ülkeyi es geç. dünyanın dörtbir yanına ürünleri ihraç edilen ülkeyi es geç. kral fransuva nın mektubunu oku. demokrasi ve bürokrasi dersi vermeye çalışıyoruz fransaya. dünya götüyle gülüyor bize.