Rakı şişesinde balık olsam felsefesinden yola çıkan bir sarhoşun kendini kaybetmesi sonunda olması muhtemel bir durumdur. Karşılıklı etkileşim acısından hoş bir olay değildir.
gayri insanidir. evet, sarhoş birisiyle toplu taşımada birlikte seyahat etmek kötü bir durumdur. leş gibi kokabilir, kusabilir, dengesiz hareketlerde bulunabilir, taşkınlık yapabilir. ve bütün bunları sorumluluk duygusundan tamamen sıyrılmış bir şekilde yapabilir. ama bir hataya karşılık bir hata daha yapılıp, zavallıyı yolun ortasında, kafası bir milyonken indirmek daha beter bir harekettir. zira ayık kafayla yapılmıştır. bunu yapan da eve gider, abdestini alıp yatsı namazını kılar utanmadan.
fındıkkale turizmle ünye'den ankara'ya gelirken başıma gelmiş olaydır.
o dönemler kronik alkolizm belasının içindeydim, sabah 7'de kalkar yüzümü yıkamadan 20'lik kanyak çeker öyle evden çıkardım. eğer alkol alma saatini geçirirsem önce kusma, titreme -ki bacaklarım dahi titrerdi- sonra parmaklarımın kasılmasına kadar giden krizler yaşardım.
otobüse sarhoş binmiştim ama gece saatleri benim ayık olmama imkân olmayan saatler. çarşamba'dan ünye'ye geçmiş, sözde hopa'ya ordan gürcistan'a gitmek için yanıma aldığım parayı ünye'nin türkü barlarında yemiş, kalan otobüs parasıyla ankara'ya geri dönüyordum. çarşamba'da köydeki akrabalarla birbirimize silah çekmiştik oraya dönemezdim.
hafta ortası iki koltuk da boş diye koltuğa uzanmıştım. muavin geldi, "böyle olmaz" dedi. adam gibi otur. sarhoşum ya elin 15 yaşında bebesi bize gider yapıyor bi bok diyemiyoruz kafadan 5-0 yenğiz haliyle.
bir iki dediğini yaptım, sarhoşken oturarak uyunmuyo. mecburen gene yattım en son kaptan durdurdu otobüsü indirdiler beni. o kafayla kime kafa tutacan, hem dayak yer hem madara olursun.
indirdikleri yer kavak-havza arası bir yer tahmin ediyorum. karanlık yol kenarı in-cin top oynamayı bırakmış s..kiş döndürüyor o denli karanlık ve izbe.
neyse ki el ettiğim otobüslerden kanberoğlu turizm aldı beni. adamlar delikanlıymış beni arka beşliye attı muavin. param yok o zmanın parası 2 lira var cebimde otobüs 15 lira, elemanlar parayı almadı bir de laz dersin bunlara acımasız dersin, bizim çarşambalılara denk gelsek böyle delikanlılık yapmazlar.
ankara'ya geldim, sabah ta aydınlıkevler kavşağından o zaman oturduğum küçük esat'a kadar yürüdüm. 3-4 ay sonra karaciğer iltihaplandı zaten, ardından pankreas derken bıraktım içkiyi ama 2 kez ankara üniversitesi psikiyatri'de 1 kez de gazi gölbaşı psikiyatri'de yattıktan sonra.
şimdi o günleri gülerek yazıyorum ama trajediydi tabii yaşandığı zamanda.
ayıklığın gözünü seveyim, götü kaybetmediysek o zamanlar şansımızdandır.
