insanın kendisini çevreye servis ettiği anlardan birisidir. şöyle ki zil zurna sarhoş bir insanı soysanız haberi olmaz. risklidir, ev dışında olunmaması gerekir bence.
ayık olamama halidir.
tabiri caizse sağhoş olmak. r' leri söyleyemeyen arkadaşımın viski ile kendinden geçtiği sıralarda sarhoşluğun etkisiyle kelimeleri tam çıkamayıp hem de üzerine illa konuşucam diye uğraşınca komik olmuyor değil. ama o sert duruşunun altında bu durumlarda pammık gibi bir adam çıkıyor. kağdeşimsiniz benim lafları ardarda geliyor. biz sizi hiç aramadık mı sahi çok ayıp etmişiz biz diye itirafları da cabası. kısaca sarhoşluk kadar bu muhabbetler de eğlenceli oluyor. tabii herşeyin ayarında güzel olduğunu da unutmamak gerek.
sarhoş olmak (sürekli olunuyorsa) aptallıktan öte değildir.
bir insan hayatı boyunca çok az oto kontrolünü kaybetmelidir. içki sarhoş olmak için değil, tabiri caizse çakırkeyf olmak için içilir. rahatlamak, gevşemek ve neşelenmek için içilir. sarhoş olup, başı dönüp, sağa sola kusup, pislik içinde boğulmak iyi bir şey değildir. sınırını bilmesi gerekir insanın. 5 birada sarhoş oluyorsa insan 4. birayı gerekirse yarım bırakmayı bilmelidir.
bir çok kişiyle içki sofrasında oturmuş ve az içtiğim için dalga konusu olmuş bir insan olarak yaptığım gözleme göre, çok içmek adamlık değildir. gecenin sonunda masada sağlam kalmak, işedikten sonra şeyiniz dışarıdayken fermuarı çekmeye çalışıp kendinizi hastanelik etmemek ve sözlerinize hakim olup kendinizi kaybetmemektir adamlık...
zamanın hızlı geçmesine sebep olur, vakti anlamazsınız. Ama güzel bir histir o anlarda ki umursamazlık. Dünya yansa umrunda olmayıp amaan dedirten olaydır.
bok gibi igrenç bi' şey. hele ki bilerek olmadıysanız daha da iğrençleşir durum. tek iyi tarafı kafanızdaki o klasik dünyadan uzaklaşmanız ve kısa süre de olsa gerçekliğe dönmeniz. ama sakın güvenmediğiniz birinin yanında sarhoş olmayın. o salaklıkları aslında yapmak istemediğinizi anlatamayabilirsiniz.
an itibariyle viski yoktur bünye de, ama bazı parçaların verdiği etkinin size verdiği sonuçtur. * işte bu duygu durumu çok sert tir. bu hissettiğin tüm duyguları skip atar.
sevgilinle sahilde gece sarhoş olup sabaha beraber uyanmaktır. yani sarhoşluk güzeldir tabi benim dediğimi başarabilirseniz yoksa ne anlamı vardır sarhoşluğun.
hayatınızda hiç bir zaman yapmayacağınız şeyleri yapma fırsatını sunan eylemdir. yine de sabahki berbat halinize rağmen gece ne kadar eğlendiğinizi içten içe az çok bilirsiniz. tam olarak hatırlayamasanız da o gece ve yaşattıkları bilinçaltınıza kaydolmuştur.
-umursamazlığın sınırlarına ulaşırsınız. işte o gece sizin gecenizdir; her şeyi yapabilecek cesaret gelir, artık kurşuna kafa atabilecek kapasitedesinizdir. bodyguard fizikli adamın sevgilisini bile öpebilirsiniz.
-self-cleaning duygusuyla yaşarsınız, üstünüze kusmuş olsanız bile o kendini temizledi, aslında öyle bir şey yok düşüncesiyle geçirirsiniz geceyi.
-vitality, durability, stamina... birkaç saat için tavan yapar. hareketli veya durağan nesnelerden gelen darbeler nedeniyle canınız acımaz, yorulmazsınız. ama yine de bu o aura'nın sabaha negatif etkiyle döneceğini unutmamak gerekli.
-sabah gecenin vücudunuza attığı imzalarla karşılaşabilirsiniz. vücudunuzun anlamsız yerlerinde ağrılı şişlik ve morluklar vardır. yeni bir tanesini bulduğunuzda "oha! burayı nasıl, nereye vurabilmişim lan?" diye düşünürsünüz.
-eğer içten içe hafiften de olsa azgınsanız işte o gece ortaya çıkabilir; tanımadığınız kişilere (bilinçaltındaki tercihinize göre hemcins veya karşı cins olabilir) sarkabilir, sabah hiç tanımadığınız biriyle yabancı bir ortamda uyanabilirsiniz. belki de bir süre boyunca "anne/baba mı olacağım şimdi?" sorusunun cevabını bekleyeceksiniz. bu maddeye pek bir dikkat kesilmeli o nedenle.
-dünyanız dönerken bu dönmeye yanlış algılayıp "dünya benim etrafımda dönüyor" algısına kapılabilir, dünyayı ben yarattım triplerine girebilirsiniz.
mutlaka yaşanması gereken bir şeydir sarhoş olmak ancak gecenin kontrolü sizde olmadığından güzel bir sarhoşluk yaşayabilmek için biraz özgür biraz da şanslı olmak lazım sanırım.
dünyanın dönmesi kadar güzel bir şey yok ailene tatlı dille ne kadar istediğin şey varsa kabullendirebiliyorsun babanız namaz kıldıktan sonra yorgunsun ayakta duramıyorsun diyor.
bir boka derman olmayan olaydır. bazen büyük rezillikler yaşamınıza sebep olur.
şuan çakır keyif durumdayım 35 lik rakının son bardağını yeni doldurdum ne boka bunu içtiğimi bile bilmiyorum sırf keyfine. sarhoş bile olmadım hala klavyeyi net görüyorum hatasız yazıyorum.
kafatasının içinde kelebeklere davul çaldırmak.. istemsizlik yok yok pardon tam tersi aşırı istemlilik... beyin-zihin uyumu son safhada. alem-i yaban ne der diye düşünmek yok. hüsn-i hatun/cıvır bakar mı diye tasalanmak yok. kulak zarlarını ölesiye debelendiren şu melun müzik eşliğinde, bir sis havuzu içinde şuursuzca dans eden kendine ''kendini tanrı zannediyor herif'' demek. sokaktaki dilenciye özenmek, kaldırımları çok yumuşak bulmak ve uyumak...
