olana kadar çok fazla abartıldığını düşündüğüm farklı bir durum.
ilk olduğum zamanı hatırlıyorumda; önce bir iki başlıyorsun, hiç bişey olmayacağını sanıyorsun. zaman geçiyor, bir de bakmışsın yerdesin, şınav çekiyorsun.. tuvalete çiş için gittiğin zaman durduk yere atılan kahkahalar da cabası.
bana asla olmayandır, ne içsem kendimden geçemiyorum. ha hafif kafa oluyorum ama asla ne yaptığımı bilmeyecek konumda olmuyorum. bu alkol alıp ne yaptığını farkında olmayanlar bizle kafa mı buluyor?
çok fazla içersem zaten ayakta duramam, yığıılırım olduğu yere ama o yığıldığım anı bile hatırlarım. düşmek istemesem en azından bir yere tutunur veya otururum. bunu da hatırlarım ve elim de yeter.
ancak bir ara konserde arkadaşlarla içiyoruz, içtiğimizde votka, öyle ahım şahım bir şey değil, bunlar kafa oldu daldık insanların arasına, baktım bunlar saçma sapan ve yüksek sesle konuşuyor, aldım bunları eve götürdüm.
sabah sordum hiçbir şey hatırlamakdıklarını söylediler, inanmadım tabi, inanmıyorum da buna.
bir insanın iradesi asla kapanamaz, kapanıyorsa kendini psikolojik olarak öyle hazırlamıştır.
fazla alkol alabilir biri buna bir şey denemez tabi ancak dayanamayacak durumda bile olsa en azından uyur.
alkolün tatlı bir sarhoşluğu var ama ne yaptığını bilmeyecek yanı bence kendini psikolojik olarak böyle ayarlayanlarda ortaya çıkıyor.
adam bir şey yapmak istiyor bunu bahane ediyor da olabilir.
alkol almanın bir seviyesidir. eğer eski sevgiliyi ya da hoşlanılan kişiyi aradıysanız sarhoş seviyesinde alkol almışsınızdır. bu durumda araç kullanmak yasal değildir.
birlikte sarhoş olacağınız insanlar önemlidir. 'şerefe' sözcüğüne sadık kalacak insanlar olmalı. bunun anlamı, konuşulan şeylerin sadece orada kalacağına yönelik taahhüttür. çünkü, hiç olmadık şeyler yapıp söyleyebiliyor insan. farklı bir bilinç düzeyine geçiyorsunuz. bir keresinde tam 10 dakka kültablasının şekline gülmüştük arkadaşlarla, bir keresinde gecenin yarısı çıkıp denize girdim, boğulabilirdim, bir keresinde de tanımadığım kızlara laf atmıştım. işte böyle şeylere sürükleyebilir insanı sarhoşluk. o yüzden evde sarhoş olmak, ondan sonra da usulca zıbarıp yatmak en iyisidir.
bazen hayatın size verdiği en güzel şeydir sarhoş olmak. Sırf yaşayabilmek için yaptığınız şeyler sizi öyle bir noktaya getirir ki artık dayanamazsınız. Ne yapıcam bilmiyorum.
"nefret ediyorum yalnız ve sarhoş olmaktan. hiç kimse yalnızken tam anlamıyla sarhoş olamaz, şahit gerekir sarhoşluk için. o zaman gel onu arayalım diyor. benim hiç gururum yok mu, nasıl istersin böyle bir şeyi benden diyorum. seni sevmeyen birini sarhoşken arayamazsın. seni sevmeyen birini gece yarısından sonra arayamazsın. seni sevmeyen birini öğleden sonra bile arayamazsın. belki akşamüstü mesaj çekersin. olsun yine de arayalım diye tutturuyor. olmaz diyorum. herkesin içinde çocuk gibi ağlamaya başlıyor. ağzını kapatıyorum. elimi ısırıyor. şişeyle vuruyorum kafasına o zaman. küsüp gidiyor. birkaç gün gözükmüyor ortalıkta. sonra ansızın çıkıp geliyor yine, hiçbir şey olmamış gibi sarılıyoruz."
Sanıldığı kadar unutkanlık yapan bir eylem değildir. Bu türk erkeğinin abartma veya birlikte olduğu kadından kurtulma bahanesidir.
sarhoşluk, bilinç açık olduğu halde kendini kontrol edememe durumudur. Yaptığın hareketleri hatırlarsın ama kontrol edemezsin. deli gibi gülme köpek taklidi yapma mekandan çıkarken herkese selam verme gibi durumlar doğurabilir.
insanın en rahat takıldığı saatlerdir. Ama fazlası bok yoluna götürür.
Tüm takıntılarınız gerginlikleriniz gidiyor gevşiyorsunuz. Hayat güzelleşiyor cesarettiniz yükseliyor. Gülmek ve güldürmek istiyorsunuz.Ertesi günkü baş ağrısıda cabası.