konuşur, anlatır, ağlar, güler, fıkra anlatır, arada kusar, ağlar, sonra tekrar güler, gözleri kanlı burnu kızarmıştır. ama dili dolanana kadar konuşur. herkese sevimli gelirmi bu durum bilinmez ama içtendir samimidir o süre. bütün sıfatlardan sıyrılmıştır. tanımak için bulunmayan fırsattır.
abartılı olmadıkça gerçekten çok sevimlidirler. sabahlara kadar muhabbet edesi gelir insanın. biliyo musun diye başlar hafiften ağlar sonra gülmeye başlar çok sevimli olurlar.
en yakın arkadaşlarınızdan ayarını bilmeyen sarhoş kızsa arabayı batıran ve eve sokana kadar insana kök söktüren kızdır ve hiç sevimli değildir kızı. ertesi gün hiç bir şey hatırlamaz ve anlattıklarınıza inanmaz. hiç önceki geceyi hatırlayamayacak kadar içemedim ben bunları kollamaktan sözlük. üzülüyorum kendim için bazen.
böyle bir sevgilim vardı. Asosyaldi. Önce sayemde sosyal içici, sonra alkolik oldu. içti, içtikçe güzelleşti. iç dünyasını paylaşmaya başladı. Muhabbet, şamata gırla. Ayarı kaçırmadan o kadar sevimli oluyordu ki. Bende ise bir asosyali topluma kazandırma huzuru. Burdan kendine selam ederim. Güzel günlerdi.
bir bilinçaltı bu kadar mı ortaya dökülür-saçılır, aman ya-rabbim!
- hanım hanımcık bir kızın henüz bohçası açılmadık küfürleri ardı ardına nasıl sıralayabildiğine şahit olursunuz fakat dili de tam dönmeden. sanırsınız ki o güne kadar ağzının ucuna gelmiş-gelmiş de bir türlü söyleyememiş, dolmuş-dolmuş da taşmış. tüm zamanların acısını o andan çıkarırcasına bir hızda ve yer yer girişimli olarak...
- bir gülüş güler ki, ağlıyor mu, yoksa gülüyor mu? anlayamazsınız. sürer de sürer, sonu bir türlü gelmez. gülerken zaman zaman karnını tutar, zaman zaman belini. ay! of! öldüm-bittim der fakat gülmeye yine devam eder. öyle-böyle değil, kahkahalar atarak.
- bakışları çok tatlılaşır. belki de en sevimli tarafı; size bakarken, tanımadığı kişiyi inceleyen çocuk izlenimi veren o hoş bakışlardır. sarılıp-öpesiniz gelir.
