Sarhoş akşam, sırtında mavi ışıklarıyla,
yalpalıyor pencerede, istediği şarkı söylemek.
Camlar sımsıkı sarılmışlar birbirlerine korkudan,
akşamın eteklerine dolanmış yansımalarıyla.
O ise evler boyunca sendelemekte, ortalığı karartarak,
bir çocuğa rastlıyor, önünden çığlıklarla kaçan
ve soluk soluğa koşuyor herkesin ardından, kulaklara
en korkunç şeyleri fısıldayarak.
Karanlık duvar boyunca uzanan ıslak avluda
farelerle cirit atıyor şimdi ve bir kadın, sırtında
eskimiş, kurşuni renkteki elbisesi, kaçıyor
akşamdan, daha kuytularda saklanmak için.
Sicim gibi bir su akmakta çeşmeden daha,
damlalar birbirini yakalamanın peşinde
ve akşam, ansızın içiyor paslı yalaklardan,
yardım ederek karanlık sokakların yıkanmasına.
Sarhoş akşam, sırında mavi ışıklarıyla,
bir şarkı tutturuyor pencerede yalpalayarak.
Kırılıyor camlar. Akşam,yüzünde kanlı çiziklerle
giriyor;istediği, benim karanlığımla boğuşmak.