insanın dövülse bile hiçbir şey hissedemeyeceği durumdur. başlangıç evresi dudakların hissedilememeye başlanmasıdır ve her zaman tavsiye ettiğim durumdur.
bilincimizi kaybedip bilinçaltımızın yüzeye çıktığı anlardır. alkol kötüdür derler aslında alkolün ne suçu var insan kötüdür derim ben. alkol sadece gerçek kimliğinizi ortaya çıkarır. şeytanı fazla uzakta aramamak gerekir derim. birde ağızıyla içenler vardır hiç hoşlanmam kendilerinden. sonuçta sahoş olmak güzeldir değerlendirmek gerekir hiç ummadığımız eserler ortaya çıkabilir.
sabah kalktığında yarım yamalak hatırladığın abuklukların rüya olduğunu sanmak fakat sonradan hepsinin sarhoşken yaptıkların olduğunu öğrenmek, pişman olmak. ertesi gün yeniden içmek. videolarda kendi kılığında başkasını izlemek.
bilincini kaybetmeyip çakırkeyf oldugun surece super olan bir eylem. hiç birseyi umursamazsın ,bir an gecmis silinir, bilinçaltındakiler aciga cıkar, sonra geyik konusu olur bunlar, herseye güler, nese sacarsın etrafa, ya da salya sümük ağlar milletin basına bela olursun!(bizzat yaptım) ama ayıldıgında hersey aynıdır yine tekrar dibe vurmak istersin!
Kalpten süpürür maddeyi, reddeyleme, iç!
Kimyadır o, perhiz deme, olmaz deme, iç!
Yetmiş iki millet sana hep bir görünür;
Her derde deva damlası, her illete iç!
Bir kadeh, vücuda yarar
iki kadeh, makul karar
Üç kadeh, kafayı sarar
Dört kadeh, dimağı yorar
Beş kadeh, keseye zarar
Altı kadeh, hatır kırar
Yedi kadeh, bela arar
Sekiz kadeh, vurur-kırar
Dokuz kadeh, hakim hesap sorar. *
yatağa nasıl gidildiğinin hatırlanmaması durumunda kişi sarhoş olduğunu kabul etmelidir.
kimisi vardır ki ufacık bi baş dönmesini, bir iki dil dolanmasını sarhoşluğa verir. yani sarhoşluk kriterleri kişiden kişiye göre değişebilir.
bünye içkinin tadını sevmeyip sırf sarhoş olmak için içiyorsa burda (bkz: içki toleransı) devreye girer ki içmeye başlanılan ilk dönemlerde içki toleransı, bir bira iken sonrasında üç dört bardak sek votkaya kadar genişler.
içki toleransımızı genişletmemeye bakıp hem alınan kaloriyi minumuma indirip hemde içkiye verilen paraların cebizde kalmasını sağlayabiliriz.
yaşarken inkar ettiğimiz durum. "ben sarhoş değilim"
ne ilginçtir ki yaşamazken kabul ettiğimiz durum. "kokusu bile yetti ben sarhoş oldum", "sarhoşum dediysem sarhoşumdur daha fazla içmeyeceğim" (durmasını yada karşı koymasını bilen adam asla sarhoş değildir)
herhangi nedeni olsun yada olmasın alkollü bir içeceğin tüketimi neticesinde bedenimizde olması muhtemel durum.
genelde ''ben sarhoş değilim'' nidalarının yükseldiği, ''seviyorum lan seni necla'' çığlıklarının arttığı, ''yaaaa ben işi büyütecem hacı, ilk iş dededen yadigar evi satmak olacak'' niyetlerinin, ertesi gün sarhoş olmamış (daha doğrusu hiç içmemiş - her zaman böyle bir kaçtane arkadaş olur-) arkadaşın tarafından evi satma niyeti hatırlatıldığında ,arkadaşının imüğüne sarılmayla son bulan aktive.
bu arada içki içmeği çok sevdiklerinden değilde sırf kendisine idol olarak aldığı bekar dayısına yakın hissetmek için içen ve sarhoş olmaya çalışanlar da vardır ki... bunların arasından çok kolpacı sarhoş çıkar.
kimi zaman hayat taşıyabileceğinden fazlasını yükler sırtına ve bir kaçış yolu aranır. kısacası geçici mutluluk peşine düşer insan. hüzün, onun yaşadığı kale olmuştur artık. görmezlikten gelmelidir içinde bulunduğu durumu. alkol onun için sahte arkadaş olmuştur artık, ama kendisini kandırmaya ihtiyacı vardır, içerek...
sarhoş olmak, acılarını bir sonraki peronda karşılamaktır.
çünkü hayat denilen şey acının ta kendisidir. engelleyemezsin, sadece ertelersin.
Olunduğu zaman dünyayı son derece hafif alıp,yüzün kızarmasını getircek durum.Aşırı içki ile oluşur.Birde bunun üstüne aşk yarası veya sıkıntılar eklenirse çekilcek durum değildir....