Seyh sait isyani sirasinda bitlis ve van yorelerinden getirilip yerlestirilen kurt vatandaslarin yogun olarak yasadigi denizli ilcesi. Lakin saraykoy'de yasayan kurt vatandaslar topluma entegre olmus, pek cogu kurtce denilen iptidai dili konusmayan, isinde gucunde insanlardir. kurt olduklari anlasilmaz bile. Cogunlugu cumhuriyet halk partisi'ne oy verir.
denizli'ye 20 dakika uzaklıkta bir ilçedir. Denilzi halkında genellikle çingenelerin olduğu düşüncesi vardır. Küçükken sezen aksu televizyona çıktığında anneannem "sarayköy cingeni çıktı." derdi.
yakın bir geçmişte Gün süpermarket e de kavuşmuş Denizli ilçesidir. *
ayrıca ilçelere yayılma politikası güden Yerel süper marketlerin gözdesi olabilecek ilçedir.
kürt, çingene ve memurlardan oluşan denizli'nin ilçesi. bir de şarapçıları var. efe meydanındaki heykelde atatürk'ün koluna şarap şişesi geçirmişlerdir.
yukarıda adı Geçen karakıran isimli köyüne kayıtlı yazarların bulunduğu şirin bir denizli ilçesidir. (bkz: asi horoz)
denizli il merkezine En yakın ilçe olmakla birlikte yaklaşık 25 bin merkez nüfusa 4 beldeye ve 21 köye sahiptir. Bölgenin En iyi kaplıca otellerine sahiptir. Jeotermal enerjiyle ısınma gerçekleştiren ilk şehirdir.
Kozmopolit bir halka sahip olmakla birlikte yörük kökenli obalar tarafından kurulduğu rivayet edilir. Bilinen Tarihi selçuklu'nun son dönemlerinden başlar.
Siyasi olarak genelde sosyalist bir yapıya sahiptir. Genelde sol partilerin üstünlük kurduğu yerel seçimlerde nadiren de olsa geçmişin anap ve demokrat parti gibi sağ görüşlü partileri de başarılı olmuştur.
Denizli'nin okuma yazma oranı En yüksek ilcesidir. Ülke genelinde gerçekleşen liselere ve üniversitelere yerleştirme sınavlarında oldukça başarılı bir grafiğe sahiptir.
Kurtuluş savaşı esnasında halkının gösterdiği cesaret ve azimle düşman geri püskürtülmüş herhangi bir işgal edilme yaşamamıştır. Bu yüzden her yıl 24 mayısta geleneksel olarak kutlanan festivalin adı, düşmandan kurtuluş değil, milli mücadeleye katılış festivalidir.
edit: 30 mart seçimlerinde akp'nin kılpayı kazanarak bir ilki başardığı ilçedir..
eskişehirin mihalıççık ilçesine bağlı olan nüfusu son yıllarda oldukça düşen ama hala çok güzel köy yaşamının sürdüğü köydür. bölgede kimse sarayköy demez adı direk aslında saray'dır. saray, ilçeye 45 km uzaklıktadır ve yol zorlu bir yoldur yani 45 km'lik yol 1-1,5 saat sürer. halkın geçim kaynakları klasik olacak ama tarım ve hayvancılıktır. tarım olarak buğday ve arpa ekilir, az da olsa ay çekirdeği ekilir. eskiden daha çeşitli ürünler ekilirdi ancak son yıllarda maalesef çitfçinin ektiği nohut, kimyon, mercimek, yulaf, çavdar, soğan para etmeyince sadece bu 2 ürün kaldı. hayvancılık çok azdır, büyük sürüsü olan çok az kişi vardır. ayrıca yapılan hayvancılığın tamamı küçük baştır. yani kimse besi dana vs beslemez. keçisi meşhurdur. bölgede kılan keçi denen keçiler vardır genelde, eskiden daha çok olan tiftik keçisi şuanda çok nadirdir. köy ahım şahım güzel, amaaan yemyeşil denecek bir köy değildir. malum bozkırın ortasında bir köydür ama sıcak ve insanı çok yardımseverdir. görülesi yerleri vardır, şeytan kayalıkları ve şelale gibi güzel yerleri vardır. avcılık oldukça yaygındır. sakarya, kocaeli, istanbul, bolu'dan avcılar gelmektedir. bu avcılar maalesef tavşan ve kekliğin kökünü kurutmaya yemin etmiş avcılar olur genelde, insafsız şekilde katliam gibi avlar yapar ama halk son yıllarda bu avcılara sert önlemler almaya başladı artık gelmiyorlar pek.
köy halkının tamamı eskişehirin ve bölgenin yerli halkı olan yörüklerin bir kolu olan manavdır. aslında kolu bile demek belki yanlış olabilir çünkü manav yörüğün yürümeyenine denir. yani göç etmeyen yörükler manavlardır. köyde 2 büyük konak vardır, ismi bunlardan dolayı saray olmuştur diyen de vardır, eskiden bir saray vardı o saray 7 kat dibe battı diyenlerde vardır, selçuklu döneminde buradaki Türkmen akıncılara selçuklu sarayından bu akıncıların kahramanlıkları sebebiyle çok altın gönderilirmiş ve köy çok zenginleşmiş o sebeple saray evlatları denmeye başlanmış köydeki insanlara ve zamanla sarayın evlatlarının yaşadığı yer olarak adı saray kalmış diyen de vardır.
meşhur yemekleri vardır. bunlardan bir kaçı kelem sarması, sızırma, cızyağ, yuvak, donmaç, turp kavurması, miyane, toyga, habıt aşıdır.
Sarayköy ilçesinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemesine rağmen, 14. yüzyılın sonlarına doğru Türkmen aşiret Reisi Sarıbey tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Sarıbey’in kendi adı ile kurduğu köyün adı, daha sonraları çeşitli değişikliklere uğrayarak günümüzde Sarayköy’e dönüşmüştür. 1763 yılına kadar köy olan Sarayköy, bu tarihte Aydın iline bağlı bucak olmuştur. 1867 yılında Denizli livasının kazaya çevrilmesi üzerine, Denizli’ye bağlı bir nahiye olarak statüsünü korumuş, 26 Şubat 1882 yılında Denizli’nin sancak olması üzerine bu tarihten itibaren Denizli Sancağı’na bağlı bir kaza olmuştur.
15 Mayıs 1919’da Yunanların izmir’i işgal ederek Aydın, Nazilli ve Sarayköy’e doğru ilerlemeleri karşısında Sarayköy Heyet-i Milliyesi zaman kaybetmeden harekete geçti. Müftü Ahmet Şükrü Yavuzyılmaz, Sarayköy ve civarında eli silah tutabilen herkesi topladı. Bu girişim sayesinde toplanan gönüllü kuvvet Menderes köprüsünü ve havalisini koruyarak, düşmanın ilerlemesini ve Denizli’ye girmesini engellemiştir. Bu günün anısı ve Sarayköylü vatanseverlerin gösterdiği kahramanlık nedeniyle bir efe heykeli yaptırılmış, bu heykel Sarayköy’ün sembolü olmuştur. Her yıl 24 Mayıs gününde bu anlamlı ve coşkulu olay tüm ilçede “Sarayköy’ün Millî Mücadeleye Katılım Günü” olarak şenliklerle kutlanmaktadır.