genç yaşta hayatınızın bir anda değişmesidir.sert mizaçlı prof a bu ilacı ne kadar kullanacağım diye sorduğunuzda ömür boyu cevabını almak ve eklediği bir kaç olumsuz yorumla daha 16 nızda gözyaşlarına boğulmanızdır.artık enerjiniz damarlarınızdan çekilmiştir adeta.- soğan koklatıyorlar mı sana ? vahh yavrummmm çok bayılıyon mu ? geçen gün hastaneye gittim ay bir saralı kriz geçirdi ay fenaydı fena gibi daha nice yorumlara maruz kalmaktır. incinmektir. isminden dolayı insanların ürkmesi misafir geldiğinde annenizin ilacınızı saklamasıdır.
en korkuncu bu hastalıkla birlikle ilaç kullanmaya başlarsınız ve ilacında etkisiyle gözlerinizin merkezi sinir sisteminde hiç bitmeyen bir yorgunluk baş gösterir yıllar geçer ama bu yorgunluk asla geçmez. eeg , emr , tomografi ne kadar çekim varsa hepsine genç yaşta maruz kalır , onlarca doktor değiştirir bir umut ararsınız , ilacınızın dozu habire değişir birde vücudunuzun buna ayak uydurma sürecinde rahatsızlıklar yaşarsınız , gözlerinizin önüne gelen siyah uçusan noktalar vardır sürekli ve doktorunuz hiçbir şey yapmamaktadır bunlar için ,
yeni tanıştığınız genç bir erkek hastalığınızdan korkabilir , oysa siz kriz geçirmiyorum ilaç bana iyi geldi , vücudum tedaviye yanıt verdi gibi açıklamalar yapsanızda bir gün cep tlfnuza birdaha görüşmeyelim msjı gelir.
bir de rüyalarınız vardır , rüyalarınızda krizler geçirirsiniz , uyandığınızda gözyaşı içinde kalırsınız. pazar günleri bile ilacınız için erkenden uyanmak durumundasınızdır.
ha birde hayatınızı idame ettirmek durumundasınızdır ve ailenizin sizden beklentileri vardır. içinizdeki yorgunluğu , zihninizdeki yıpranmışlığı ne yaparsanız yapın anlatamazsınız onlara.
üniversiteyi kazanırsınız , ama o üç saatlik sınav sizi öyle yorar ki sınavdan çıkar evinize gelir acılar içinde gözyaşlarına boğulursunuz. sistemin sizi ne hale soktuğunu kimsecikler bilmez. bilmez de sosyal devlet nutukları atarlar.
arkadaşlarınızın size acıdığını duyumsarsınız bazen. aslında bu en kötüsüdür. ki bazen siz bile kendinize acırsınız.
yıllar geçer üniversiteyi kör topal , ağrılar içinde bitirmeye az kalmıştır ama değişen bir şey yoktur , ne gözlerinizdeki o yoğun ağrılar geçmiştir ne de gözyaşlarınız dinmiştir.
okumadan bir oğlana sevdalanıp evlenen kızlara özenirsiniz ilk kez.üniversitenizin yoğun akademik bilgi yağmuru altında zihniniz ağrılar içinde kalmaktadır lakin kimse duymaz çığlığınızı.
artık öyle bir noktaya gelirsiniz ki , tek istediğiniz size sarılan biri olmasıdır. ne para ne pul ne başarı ne de başka bir şey tek istediğiniz bir parça huzurdur.yalnızca huzur.
kullandığım antidepresan ilacı olan depakin yüzünden sıkça karşılaştığım sorudur.
anlık beliren ve belirdiği zaman ;
" keşke kalp krizi geçirsem,
keşke pankreas kanseri olsam,
bundan daha az canım acırdı, çilem daha az olurdu. "
cümlelerini kurmaya zorlayan illet bir hastalıktır.
allah kimseye nasip etmesin.