müslüm gürses'in son albümünde söylediği ajda pekkan şarkısı. hem müslüm gürses'in hem de ajda'nın bana sarıldığını düşündüm. ajda daha iyi, o kazandı.
müslüm gürses'in öykü ile düet yaparak söylediği ajda pekkan şarkısı.
şarkının bestesi 90'lı yıllarda bir arap şarkısından alınmış.
kanımca bu düet pek olmamış, öykünün sesine tiz kaçan bir tonda söylemiş olması ve bir öykü bir müslüm şeklinde mixlenmiş oluşu ve bu mixin başarısızlığı, ses uyumsuzluğu kulak tırmalıyor.
ajda pekkan yorumu da eller havaya çıkılsın masaya kıvamında.
Bu yaşıma geldim içimde bir çocuk hala
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
insanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anıların kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
yanılmıyorsam tarkanın ilk albümünde yer alan, tarkan şarkılarını çok sevmememe rağmen üstüste defalarca dinlediğim iki şarkısından birisidir tarkanın.
bir diğeri için: (bkz: gitme)
bu iki şarkı diğer tarkan şarkılarna benzemez.başka bi formatta hatta baya bi damar sayılabilecek şarkılardır.hele de bir de tüm sevdiklerinizden binlerce km. uzaktayken, camdan dışarı bakarken hele hele ki yağmur da yağıyorsa dinlenilesidirler. *
ajda pekkan yorumu süperdir, müslüm gürses yorumu hakkında ise yorum yapamayacağım o kadar kötü.çünkü sarıl bana, kadın sesine yakışan cilveli bir şarkıdır bu yüzden bir erkek sesininden bu şarkıyı dinlemek oldukça itici.
kendimi esir aldım
çalmadı yine telefonlar
alışırım sanmıştım
yüreğimde sancın var
gel etme nazlı güneş
sensin gönlüme eş
beni biraz anlasana
ölürüm aşkına yar
ölürüm diyar diyar
beni biraz anlasana
oooof sarıl bana
beni biraz anlasana
panda gibi sarıl hemde, aşağılık localara inat, insanı insana kırdıran hegamoniye inat, devletlerin güddüğü bireylerin metazori katılmak zorunda kaldığı o mecburiyete inat.
Hiçbir müslüman terörist değildir sadece terör yapmak isteyen caniler bir taşla iki kuş vurmak istediklerinden bu politikayı gerçekleştirir.
Müslüman insana yalan söylemek bile yasakken nasıl bir cana kıyabilsin?
Birini öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir öğüdünü de aldıktan sonra.
Bunlar sadece hiyerarşik savaşlardı ve milyarlarca masum insan bu uğurda öldü, oysa hepimizin gün geçtikçe daha da kenetlenmesi gerekliydi bunu istemiyordu derin güçler çünkü o zaman bu kadar zengin olamazlardı..