sene 1983, aylardan kasım, günlerden salı. son model mercedesi çekmişim altıma rengi civciv sarı. usul usul basıyorum gaz pedalına, diyorum aman yanmasın canı. bakan bir daha bakıyor. hem ben hem arabam duble havalı. herneyse dostlar. güneş parlıyor tepeden. ama yakmıyor. yakan fiyakalı ve de çok pahalı lacivert takım elbisem. yakıyor dediysem beni değil. asfaltta yürüyen kadınları, kızları. ulan adamlar bile kafayı çevirip çevirip bakıyor. vay hödükler diyorum. delikanlı görmemişler. derken dostlar onu görüyorum. karşıdan salına salına geliyor. açmış kocaman gözlerini kabartmış saçlarını attığı her adımda aman diyorum düşecek. bir o yana bir bu yana. salıncak gibi sallanıyor. baktığı yerler kavruluyor. cadde yangın yeri. kül duman. adımını her bastığında ulan diyorum zelzele oluyor. başım dönüyor. yanaşıyor, yaklaşıyor. göz göze geliyoruz. tabi tanıyor abinizi. türkan diyorum. sarılıyor boynuma. ah diyor ne çok oldu seni görmeyeli. çok film çevirdik birlikte. hani maçkada, bebekte, istinyede. birşeyler içelim, hem sohbet eder hasret gideririz diyor. vay sen misin diyen. tuttuğum gibi köşedeki meşken pastanesine. nane yaprakları yüzüyor limonatanın içinde. türkan diyorum. bak şu naneler var ya nasıl da zıt limonun tadına. ama bir olunca nasıl da ferahlatıyor insanı, tadına doyulmuyor. gülümsüyor yüzüme. anlıyor diyeceğimi. şimdi sen misin limon ben mi diye soruyor. hanımefendi kısmına ekşi demek olmaz. hakaretin en alası sayılır. bendenize yakışmaz. diyorum sen taze nane yaprağı. ben ise at .. öhö öhö. gülüyor. alışıktır böyle münasebtsiz şakalarıma. tutuyor elimi, uzatıyor dudağını, yanağıma sıcak bir buse. oh diyorum. sanki üç yetmişlik devirmişim dünyam dönüyor. ama daha da istiyorum. bana mısın demiyor. atlıyoruz sarı kuşuma. ver elini almanya. sonra mı? sonrası başka zamana. haydi bana eyvallah.
