atasözleri insanların özlemlerinden, isteklerinden çok varolan durumu yansıttığından, istisnaları olmak kaydıyla yanlış tespittir. misal baldız baldan tatlıdır sözü baldızın tatlı olduğunu değil, baldıza sulananlar vardır ve onlara baldız baldan tatlı gelir demek ister. içlerinde argo kelimeler olanlar da herhalde eskiden birçok kelime o dönemlerde argo olarak görülmediğinden olabilir.
ilk etapta sapıkça görünse de aslında saf gerçeklere dikkat çeken atasözleridir.
mesela, "yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı" kadının doğurganlığı için fiziki gerekliliğe dikkat çeker, şişko kızlarımızın dışlanmamasını öngörür. gidip incecik kızlarla gönül eğlendiriyorsun iyi hoş; ama iş doğurmaya gelince bu ince kızlarımız zorluk çekebilir, üstelik habire tahtaya vurmak da hoş değil.
ya da "baldız baldan tatlıdır" lafı git baldıza yazıl diye değil, baldız nihayetinde evlilikten sonra evin içinde dolaşmaya başlayan, lafta damadın da kızkardeşi olmakla beraber aslında hiçbir kan bağı taşınmayan, dolayısıyla tehlikeli sulara yelken açtırabilecek bir dişidir. atasözü kişileri (ister damat, ister gelin isterse baldız) bu konuda uyarmak için söylenmiştir.