kendi oyuncağını kendi yapan köylü çocuğunun en güzel oyuncağıdır.
yapımını da anlatalım da amme hizmeti olsun.
bak dedesinin ineklerini otlatırken laptopuyla dağ başında sözlüğü kurcuklayan güzel kardeşim.
güzel sapan kızılcık ağacından olur. çatal bir dal bulursun ama kalınlığı parmak kalınlığını geçmeyecek. hatta çatalın ortasından dikine bir çubuk uzanırsa estetik olarak daha da güzel olur. bir de kızılcık ağacını yaprakları insanı acaip kaşındırır o yüzden çatalı keserken dikkat etmek lazım. neyse elini ayağını yaralamadan çatalı kestiysen önce ateş yakacaksın. çatalın uçtaki iki dalını bir inşaat teliyle bağlayacaksın ki çatalın hilal şeklinde olsun. bağladığın çatalı ateşte bir güzel kızartacaksın. çatalın telle bağlı olduğu için kızarttığın şekliyle kalır. bir de kızılcık kızarırken enfes bir koku yayar etrafa onu da ciğerlerine iyice bir çek bakalım. ooh mis gibi.
sonra evden aşırdığın çakıyla kabuklarını yontup fazlalıklarını keseceksin. eczaneden aldığın serum lastiğini iki eşit parçaya bölüp çatalın uçlarına bağlayacaksın. önce ateşi söndürsene kerata. şimdi işin en çetrefilli yerine geldin. evde kullanılmayan en eski deri ayakkabıyı bulup topuğun üstündeki kısmını keseceksin. elinin ya da atacağın taşın boyutuna göre bir meşinlik ayarlayacaksın. ama fazla büyük olanı tavsiye edilmez. iki tarafından delip serum lastiklerini geçirdikten sonra bağladığında sapanın bitmiştir. hadi bakalım şimdi güle güle kullan. elalemin camlarına, zavallı kuşlara falan atma sakın keserim kulaklarını haa.