atv de pazartesi geceleri yayınlanan, ersin duzen in yonettigi, ahmet cakar, kazım kanat ve gurcan bilgic in haftasonu oynanan maclar uzerine yorumlar yaptıgı, ahmet cakar ın son zamanlarda kazım kanat la olan eglenceli atısmalarının kacırılmaması gerektigi spor programı
dün akşamki yayının stand up a dönüştüğü spor programı.
kazım kanat: hocam, rüştü için ne diyosun? seneye barcelona kalesini geri alır mı? nerde olur sence? ahmet çakar: sanmam. rüştü iki sene sonra yanımızda olur.
bunun dışında "nası koyduk" hareketleri ve elleriyle yaptıkları "yuvarlak-top" hareketi programa damgasını vuran şeyler. siz çok yaşayın emi.
yeni sezonu bu gece acan ve gürcan bilgiç fenerbahce kampında olması sebebiyle bülent yavuz un katıldıgı ve su sıralarda hareretli şike tartışmalarının geçtiği programdır..
programda bulent yavuz şike iddiaları hakkında agzını açamamış kaçacak delik aramıstır yine de kaçamamıştır..ahmet çakar 2 3 soru ile bülent yavuzu yok etmiştir..
genelde ahmet çakar ile kazım kanat arasında geçen bir garip futbol programıdır. tolga alpaslan gibi bir futbol dehasından(!) sonra kazım kanat'ın ahmet çakar'a hafif geldiği açıktır. ki zaten ahmet çakar, kazım bey ne derse bir cevap veriyor. küçümser bir tavrı da söz konusu. yine de asla telegol kadar renkli ve hararetli olamayacak programdır.
efendim şaka gibi bir program an itibarı ile sona ermiştir. ahmet çakar sonuç itibarı ile iki arkadaşına da küsmüş arkadaşlık bağlantılarını koparmıştır. ortalıkta bir "şımarık", "sen bana şımarık diyemezsin", "terbiyesiz", "sen bana yayın sonrası şımarık de benim sana arka odada ne diyeceğimi gör" muhabbetleri dolanmış gece gece beni yarmayı başarabilmiştir. telegol ün an itibarı ile en büyük rakibidir. telegoldeki adnan aybaba gösterisini santra da ahmet çakar dan görmekteyiz. ahmet çakar en son olarak "banane ya ben oynamıyorum" diyen küçük çocuklar gibi mızıkçılık yapmış bülent yavuz ahmet çakarın yanağını sıkarak onu teselli etmeye çalışmıştır.*
bomba gibi geri gelmiş pazartesi gecelerimizin eğlencesi olmaya aday olmuştur...
(bkz: yürü be ahmet çakar) (bkz: bana kısaca ahmet diyebilirsin) (bkz: kim tutar seni)
ahmet çakarın programdaki herkese "sizlere küsüyorum, bundan böle benim sevdiklerim değilsiniz" diyerek kapanmış ve bizlere gece gece kahkahaya bogan program..
dun gece ki programda ahmet cakarın deli olduguna kanaat getirmiş bulunmaktayım.
'bana şımarık diyenin cevabını hemen veririm' demisti kendisi
sımarık ahmet sımarık ahmet sımarıksın iste olum hadi ver cevabımı. (bkz: deli ile deli olmak)
bugünkü programda da yarmış geçirmiş biz bu saatlere kalan izleyicilerini yine üzmemiş futbol&komedi&ahmet çakar şov. programda bir osurma krizi yaşanmıştır bu gece. rejide bülent ersoy mu oturuyordu bilmiyorum artık. özellikle iş bu saatlerde* yaşanan geyik muhabbeti görülmeye değerdir.
(bkz: budur) (bkz: amacını aşan programlar)
Atv'deki muhteşem programdır. Konusu futbol olduğundan değil konukları Ahmet Çakar ve Kazım Kanat olduğu için. Program ilk saatinde maçlar yorumlanır, pozisyonlar tartışılır; bildiğimiz futbol programıdır. Ancak ilerleyen saatlerde anılar ve tartışmalar başlar, programla alakasız bir bölümdür ama en güzel kısmıdır. Sırf bu bölüm beklenip uykusuz kalınasıdır. ilerleyen saatlerde örneklerde gelişme kaydeder.
bir bölümde aklımda kaldığı kadarıyla yaşanan diyalog:
(Ahmet Çakar, bir pozisyonu değerlendiriyor) Ahmet Çakar- Diyelim ki, bir dağ evindeyiz dört kişi. Dağın başı bir köy. Kapı çalıyor içeri Sharon Stone geliyor. Biz şaşırıyoruz, ne işi var burda diye. Sonra tekrar kapı çalıyor. Bu sefer Zekeriya Beyaz geliyor. Biz iyice şaşırıyoruz. işte bu pozisyonda böyle alakasız şeyler bir araya gelmiş.
bu gece tigana ve gerets'e epey saldırılacağı çok açık olan program. ahmet çakar ve kazım kanat için malzemenin bol olduğu hafta. gerek uefa gerekse de şampiyonlar ligi maçları hakkında da eleştireceklerdir. ahmet çakar'ı tutabilene aşkolsun.
terimsel olarak futbolda ilk ve ikinci yarıların basında ayrıca gol olunca orta sahada ki noktadan baslamak... ayrıca atv deki bir programdır, ahmet cakarın tek basına 3 kisiye karsı verdigi bir savastır ve hicbirr zaman yenilmedigi bir savastır bu...
ne gibi bir gerçek yüz olduğunu fenerbahçe yöneticisinin anlatmasına rağmen tekrar kapsamlı tartışılacak olayın mekanı. reyting kaygısı ile alakası olmaması ile birlikte kapsamlı olarak dinleyince itirafçı diye çıkan şahsiyetin iftiracı olduğunu anlayacağımız program.
kazım kanat: hocam allah aşkına, çekme yok, tutma yok, düşürme yok bu nasıl sarı kart anlamıyorum ki ben !! ahmet çakar: sakin ol kazım, bu bir gün her futbol yorumcusunun başına gelir. *
diyaloguyla gece gece yaran programdır. canı sıkkın olanlara, gülmek isteyenlere terapi niteliğinde bu program. *
çok fazla futboldan haz etmesem bile eksiksiz her hafta özellikle saat 01:30 dan sonraki bölümünü izlemeye gayret ederim.
Program o kadar akıcı ilerliyor ki; bazen bakıyorum yarım saat, gürcan bilgiç ya da ersin düzen tek kelime etmeden geçmiş. Ahmet çakar ve kazım kanatikilisi sanırım türk televizyonlarının zeki alasya-metin akpınar ikilisinden sonra gördüğü en başarılı ikililerden birisi, en absürdüdür de.
hiç olmadık bi yerde muhabbet öyle zıvanadan çıkıyor ki.
-hayatım, hayatım, tekrar bilinçaltına giricem, ben bilinçaltına girdim mi *sabaha kadar burada korku filmi çekmem lazım*.
bir pozisyon tartışılır öncesinde hakem galatasaray adına anlış bir karar verdiğini anlamış daha sonra ceza sahasında yaşanan bir itişmeye penaltı çalmıştır.
-işte bu nedir biliyo musunuz? vicdan azabı.
ersin düzen neden sonra ahmet çakar'ı göt etmeye çalışır.
-gerçekten öyle mi oluyor hocam ? siz bir maçın içinde vermiş olduğunuz kararın yanlışlığını anlayıp vicdanen....*
-şimdi ersin bu neye benziyo biliyo musun? senin sorun;
ya ahmet abi sen hakkaten erkek misin ? acaba sen kromozom olarak kadınsın da kıyafet saç sakal erkek görüntüsü vermeye mi çalışıyosun demeye benziyor.
gibi abuklukların yaşanması işten bile değil.
Ben istiyorum ki; bu abiler bıraksın futbolu mutbolu. konuk falan çağırsınlar arada şarkı türkü söylesi onlar. santra show olarak yayın hayatına devam etsin.
-yapma hocam, hakemi gay yaptın efemine yaptın.
-ben gay falan demedim, dünyann şu anda en formda hakemi.
-gay dedin.
-kılık kıyafet olarak, gay gibi dedim. mesela seni de görsem uzaktan* seni tanımasam, bir barda oturuyoken falan görsem bu derim isviçreli bir arkeolog yoksa musevi bir tefeci mi diye düşünürüm. tipine baktığım vakit. ama sen bir duayen spor yorumcususun.
-arkeolog olmayı terci ederim, hayalimdeki meslek.
- eveet* mesela uzakdoğu da kazılar yapan...
-hayallerimi söylüyorsun hocammm