insanların yarısından çoğunda var olduğuna inandığım, özellikle eş-dost ile çay/kahve eşliğinde sohbet edilirken bilhassa sandalye için geçerli olan tespit edilememiş fakat gerçekliği su götürmez psikolojik tabanlı fiziksel eğilim.
evde, iş yerinde, herhangi bir mekanda otururken bu durumun başrolünü oynamak mümkündür. zira yalnız yahut bir başkası ile iken vuku bulabilir.
Kabaca anlatmak gerekirse poponuzun otururken koltuk/sandalyenin uç tarafına yarısı yahut yarıya yakını boşluğa bakacak biçimde denk gelerek sabitlenmesi suretiyle meydana gelir.
Yine gözlemlerim ve analizlerime göre bu duruma hararetli tartışmalar,problem temelli ikili konuşmalarda,gergin anlarda daha çok rastlansa da her diyalog ve diyaloğa konu başlık türü için geçerli.
Bilhassa dinleyen değil konuşmacı tarafından daha çok gerçekleştirilen bu eylem kadın-erkek taraflı oturmalarda erkeklerde, kadın-kadın taraflıda her iki tarafta daha çok görülmekte. erkek-erkek taraflı olanda ise hararet barındırmayan haller dışında "sülalem raad" felsefesi hakim olduğundan bu eyleme daha az rastlanmakta.
Bu afili cümlelerin sonuna gelmişken öze dönüyorum ve diyorum ki;
Mal mıyız la biz götü devamlı bir yarı rahat ettirme eğilimimiz var.(Bu bir soru cümlesi değildir.)
yatma sevdamizdan kaynaklanan durum. ayaklari en yakin masa sehpaya uzatmak icin gotumuzu uca yayariz. boylece sandalyeyi yaklastirmak icin guc zaman harcamayiz. eringeclik yav
eş dostla olması büyük ihtimal insanın mutlu olduğunu sandalyenin ucunda oturması ise onlara daha yakın olabilmekten kaynaklanır. nasıl diyim bazen insanların içi kaynar ya o anda sanki senden mutlusu yoktur sohbet çok sarmıştır hiç bitmesin derken bir bakmışsn sandalyenin ucunda oturuyosun.
Oturuşunuzun farkına varıp arkanıza yaslanan bir hal alsanız da götünüzün bağımsızlık bayrağını çekerek santim santim tekrar uç noktaya ilerlediği enteresan rahatsızlık.
daşşaklarını ve sapı sert bir zemine temas ettirmeyip boşlukta sallanmalarına fırsat vermek için yapılan eylemdir. kesinlikle hastalık değildir. kızlar neden yapıyolar bilemiyorum ama.
Ezik insanların hastalığıdır. Sandalyeyi bile sahiplenemez. Geniş geniş oturamaz. Şu dağları geçen yaz satın aldım gibi konuşma yapanlar koltuğa yayılır. Sanki satın almış üstüne adını yazdırmıştır.
bazen hiç doğmamis bir bebeğin hayatını kurtarır.
7 aylık falan hamileyım. is yerinde yaldir yaldir çalışıyorum. Zira hamilelikte naz kapris bana hiç uğramadi.
tam sandalyeme oturacagim, çat dedi kırıldı. tabi ben popomun üstünde yerdeyim. O kadar telaşli çalışıyorum ki sandalye ye tam olarak oturmuyorum bile. iyiki de öyle olmuş. Allah korusun tam kendimi verseydin koltuğa daha kötü düşerdim ve ikimizin de hayatı tehlikeye girerdi.
