fabrika ortalarında işin eskileri tarafından nesilden nesile aktarılan hikayelerdir.
dinleyen kahramanları görmese de bilgi aktarımı ve motivasyon yönünden faydalıdır.
böyle bir efsaneyi dinlemiş biri olarak isim vermeden aktarmaya çalışalım da bir örnek olsun.
türkiye de elektrik motoru imal etmenin çok önemli ve zor olduğu bir dönemde spor camiasının yakından tanıdığı gözükara bir işadamı elektrik motoru imal etmeye karar verir ve bu konuda türkiye nin en bilgili insanı olarak tanınan bir mühendisi transfer eder. transfer ücretide yüzde 10 ortaklıktır.
işler iyi gider dünya da sayılı şirkette bulunan ve yapan mühendislerin kafayı sıyırdığı makinalar ithal edilir, imalat yapılır, satışa sunulur.
işte o zamanlarda kimine göre işadamının egosu, kimine göre de mühendisin aşırı şımarması sonucu yönetimde anlaşmazlık başlar.
mühendis ve işadamı kapışır.
işadamı, yüzde 10 ortaklığı olduğundan mühendisi kolay harcayamaz.
ödemeleri keser, satışlara taş koyar ama mühendis eski kurt çabalar, işi bırakmaz ama detayının anlatılmadığı bir yolla, işadamı fabrikayı kapatır. fabrika yıllarca hurdaya çıkmayı bekler, mühendis sonunda gider.
türkiye nin ilk buzdolabı üreticilerinden bir markanın ilk yıllarından bir efsane.
yüklü bir ihracat siparişi alınır. malum, ihracat işlerinde malın yüklenme tarihi önemlidir ve o tarihte yüklenmezse büyük sorunlar doğar.
artık planlama hatasından mıdır nedir buzdolaplarının son gün imal edilecek olanlarına, motor sayısının yetişmediği, son gün anlaşılır.
tabi toplantı üstüne toplantı, suçlamalar falanlar filanlar.
alınan karar ise efsanedir.
buzdolaplarını motorları daha sonra takılmak üzere motorsuz olarak gönderirler.
