--spoiler--
Orhan Pamuk Basel'de bir ödül alır sonrasında konferansa katılır. Konferanstaki gazetecilerden birisi Ermeni soykırımı hakkında ne düşünüyorsunuz der? Orhan Pamuk'ta o meşhur Ermeni katliamları hakkındaki açıklamalarını yapar. Sonrası da malum gazetelerde manşet olmalar, Orhan Pamuk akıllı olsunlar... Aynı gazeteci ikinci soruya geçer Türkiye dersini iyi yapmıyor, böylelikle AB'ye nasıl giriceksiniz der? Orhan Pamuk anlatır işte Türkiye Hükümeti çalışıyor falan filan...
Bu olaydan bir hafta sonra Fazıl Say Basel'e gider. Salon hınca hınç doludur. Fazıl Say konser öncesi bir toplantı düzenler. Aynı gazeteci aynı soruyu sorar. Ermeni katliamları hakkında ne düşünüyorsunuz? Fazıl Say: Türklerin de ermeniler kadar katliama uğradığını vurgulayarak; bu konseri bir Amerikalı verseydi ona da Kızılderilileri nasıl kestiğini soracak mıydınız? Ben buraya konser vermeye geldim. Gazeteci üzgün bir şekilde ikinci soruyu sorar. AB'ye nasıl giriceksiniz? Fazıl Say ben bu öğretmen-öğrenci ve ders üçlemesini anlamıyorum ve inanmıyorum. Ben buraya geldim Mozart'tan parçalar sunmaya ve siz isviçreliler bunu bir Türkten dinleyeceksiniz. kaçınız Yunus Emre'yi biliyorsunuz acaba.
--spoiler--