Gezilerek okunduğu takdirde insana müthiş birikim kazandıran ve çok zevkli bölümdür.
Sanat Tarihi, Tarih, Coğrafya gibi alanlar alanda inceleme yapmadan sadece sıralarda kitaplara gömülerek öğretilirse hiç bir faydası ve öğreticiliği olmaz.
bölümü okurken öylesine absürt tablolar, dinler, düşünceler, mit ve mitolojiler, sorularla karşılaşıyorsunuz ki... çoğu zaman hoca anlatırken boş boş hocaya baktığınızı fark edersiniz. yada bir şeye 'yahu buna cidden inanan var mı?' diyemezsiniz çünkü bir kaç ay sonra o 'inananlar' a katılacak duruma gelirsiniz. terimleri çoğu zaman 'hah ben bunu ezberlemiştim geçen gün' edasıyla hatırlamaya çalışırsınız ama asla ezberleyemezsiniz. her sene mutlaka (hiç şaşanı görmedim) 2 yada üzeri dersten kalırsınız. çünkü 'kesin bu buydu' dediğiniz tablo başka bir sanatçının o tablodan esinlenerek yaptığı bambaşka bir yüzyıl tablosu çıkar. bu yüzden ne kadar çalışırsanız çalışın kesin alttan dersiniz olur. ama dert etmeyin. hepsi son sene çatır çatır verilir.
okuyorum diyince birçok kisinin "aa cok guzel, ben de okumak isterdim, aslında harika bölüm" gibi tepkiler verip yorum yaptığı hede. bir de bu bölüm para kazandıktan sonra, halin vaktin yerindeyken okunacak diyenler var onlara bitiyorum. tarihin ve sanatın babasının olduğu topraklardaki bu anlayış,ilgisizlik, umursamazlık cidden umrumda değil. bana 150 kisi dedi ne isin var okuma diye ama ben okuyorum. hatta öyle bi okuyorum ki hangi okulda kac tane akademisyen var müfredatları ne hepsini biliyorum. ben herkes gibi okumak, düşünmek, yasamak istemiyorum. ayrıca dışardan göründüğü kadar bir bölüm değildir. bitirene kadar canın çıkar. okumayan bilmez. okumak isteyenler için en başta ege üniversitesini öneririm. iyi bi akademik kadrosu var. marmara ya sakın gitmeyin. müfredatı hiçbir okulla tutmuyor. merkezi yatay ya da notla yatay geçişte 1. sınıfı nerdeyse sil baştan almak zorundasınız. okul uzuyor. ayriyeten erasmus da yok. cizim dersleri çok ağır. millete kulak asmayın. okumak istiyorsanız zevklidir. bizans, rönesans, ortaçag,islam ya da selçuklu sanatı sizi fazlasıyla cezbedecek.
sanata bakış açısı kahtalı mıçe ile mc klima ustası serkan arasında gidip gelen türkiye şartlarında işsiz kalabilmek için okumaktır. mal mısınız olm idealizm yemiyor bu ülkede. acık gerçekçi olun.
işin ezber kısmını ve hocaların egolarını bir tarafa koyarsak diyeceğim ama diyemediğim okumak. çünkü hoca verdiği tanımla kafayı bozmuş. tükenmez kalemi dayayacak sabah, yazın. tükenmez kalemle sınav yapılan bölüm olarak da tarihe geçer. bölümü seviyorum desem yalan olur. şu an sevmiyorum.
"ama yunan heykelleri aslında kırmızı renkliydi, yağmurlar onları beyazlattı. romadakiler kötü birer kopyası. diye bir cümle kurduğumu hatırlıyorum."
-hangi okul?
+hacettepe.
-vaaayyy hangi bölüm?
+sanat tarihi.
-ksmdşsdmdldmdldmdşdndlmdşdmddidmdş.
sonradan gelen ekleme: sırf bu tepkiyi almamak icin yazmadım. cok bos cünkü.
farklı ve keyifli bir bölüm okumak olsa gerek. bu bölümü okuyan ve bu bölüm hakkındaki fikirleri derse girene kadar nötr olan biri olarak söylüyorum, adındaki karizmadan daha fazla bir bölüm. eski yunanda cezalandırıldığı için baştabanı taşıyan sütun halinde kadın heykeli karyAtitler ya da erkek cezalı atlantları felan öğreniyorsunuz. yapı ögeleri yani strüktür olarak akropoldeki sütünlar veya selimiye deki fil ayaklarını görüyorsunuz. resmen mimarlık, tarih, antikite, iç içe. acayip bir bölüm.