elin bir yazarı söylemiş. asıl sanat allah'a atıftır. sanat sahibi odur. kaynağı "allah" olan bir şey nasıl baskı ile doğar. ne kadar zorlama bir düşünce.
insan özünden saparsa bir takım olaylar için böyle saçma nedenler bulur kendine. sonra bu onun ünlü bir sözü falan olur gerisini biliyorsunuz.
Sanat ruhun en dorukta yaşadığı duyguların kalp süzgecinden geçerek beyinde sıraya konularak oluşturulur.
Ve yüksek doz duyguları ise tetikleyen birşeyler vardır .Bunlarda genel anlamda kişinin her türlü baskının esiri olup ve özgürlüğüne bir adım kala geride bıraktığı yükün kırıntılatından beslenerek oluşturduğu yüksek doz terapisidir.
sanat, toplumu aydınlatmak için icra ediliyorsa doğru önermedir. tanzimat'ta da servet'i fünun'da da baskıcı bir politika varken mükemmel eserler verilmiştir ama cumhuriyet dönemi'nin özgürlükçü politikasından sonra doğru düzgün sanatçı pek az. baskıdan ne anlaşıldığına bağlı, günümüz koşullarını baskıcı buluyorsanız komik duruma düşersiniz. cinsel içerik televizyonda yayınlanmıyor diye baskıcı mı olunuyor? (akp'yi savunmuyorum elbette, 'ucube' deyip heykel yıktırana sözüm yok. o, onun ayıbı)