genellikle yaşça büyük veya hasta kişilikler arasında yaşanan ilişkilerdir.
ikidir şahit oluyorum böyle bir şeye. yaşça büyük kişilerle beraber olan erkekler veya kızlar. daha doğrusu bu durum genellikle kızlar için geçerli oluyor ve 16-18 yaşları arasında kişilik bulma çabasında olan kişiler arasında görülüyor. yaş farkı olup da iki insanın birbirini sevmesine kimse bir şey diyemez fakat sadece " istek " ve " nasıl bir şey acaba " düşünceleri ile başlanıyor böyle ilişkilere. ilk öpüşme, ilk cinsel ilişki ve diğer ilkler genellikle böyle ilişkilerde daha çok yaşanıyor. anlaşılmayan bir diğer şey ise böyle ilişkilerin genellikle ilk 2 ay da monotonluğa dönüşmesi. dün bir şey yaşadım mesela, çok değerli bir dostumun hayal kırıklığına tanık oldum. tabii ki ondan öncede böyle şeylere tanık olmuştum, hatta birebir bende yaşamıştım.
gelelim sözlüğe. hatta sözlük ile sınırlandırmayıp sanal dünya diyelim. gerek sözlük, gerek forum, gerek facebook vb. gibi sosyal paylaşım sitelerinde karşımıza çok sıklıkta çıkıyor bu tür olaylar. kızların kişilik bulma çabası zaten apayrı bir komedi. sanal dünya'da tanıştığınız kişiyi ilk önce iyice tanımak gerekiyor. ölçüp tartacaksın, araştıracaksın. karşındaki bir şizofren hastası olabilir mesela. yaşadım bunu, ve yaşayan arkadaşlarımda var. kendilerine sanal dünya kuran insanlar var. isim farklı, yaşanılan yer farklı. kısacası her şey farklı hayatlarında. tek amaçları gerçek hayatlarında yaşayamadıklarını sanal dünya üzerinden yaşamak. ki bu durumda da çok dikkatli olmak gerekli. seversin veyahut hoşlanırsın beraber olmak istersin koşulsuz bağlanırsın. şizofreni hastalığına yatkın bir kişi ile beraber olmuş bir insan olarak bunu hiç tavsiye etmiyorum. gidip gelmeler, bir saat önce seni seviyorum deyip, iki saat sonra ayrılalım derler. sanal dünya üzerine kurulu ilişkilerde en önemli etken ise ailedir. ve bu sanal dünya üzerinde aşırı derecede yalan dolan döner ortalıkta. döner dedim de, yeni kalkmasam bir buçuk iskenderi götürürdüm hacı. o derece yani, acayip açım.
velhasılı sanal adı üstünde. eğer bir ilişki yaşamak ve mutlu olmak istiyorsanız bar, cafe vb. yerlere gidip kızları veya hatunları kesin. en azından ilk etkileşim yüzyüze konuşarak oluyor. ses tonunun erkekler ve kadınlar üzerinde önemli bir etkisi var. insanı ilk etkileyen şey ne kadar güzellik olsa da ses tonunun önemi büyük. şimdi bir düşünsenize ; karşınızda adriana lima gibi bir hatun var. görüyorsunuz, hoşlanıyorsunuz ve konuşunca hatunun sesi birden müslüm babanın sesi gibi. beraber olur musun hocu? karşında aldanma çocuksu mahsun yüzüne tarzında konuşan biri var. beraber olabilir misin soruyorum sonra? he, yok eğer olmayacaksan ben kulaklarımı tıkar götürürüm hocu hatunu. acımam yani. neyse, şaka bu. abazan sanmayın adamı.
sanal ilişki kurmayın, hele ki sözlükten biri ile kesinlikle beraber olmayın çok acayip şeyler döner ortada. şunu niye yazdın, enne küfür etmiş, o göt kimin götü vs. tarzında. aman diyim hocular. he ; bir hatunla veya bir erkekle beraber olmak istiyorsanız gelin akalım ortamlara. iyidir hoştur yani. ama şu kardeşinize biraz itimadınız varsa yapmayın. ömrünüzden ömür gider.
