Gece yatmadan önce bir güzel karnını doyuyur. Oyununu oynatır. Hastaysa ilacını verir. Tuvaleti varsa altını temizler. Sonra yastığın altına veya baş ucuma koyar öyle yatardım ben. Mutluydum, mutluyduk be!
küçükken kuzenle birlikte yatmazdık, sabaha kadar sanal bebeği büyütmeye çalışırdık. Birde aramızda rekabet olurdu kimin bebeği daha hızlı büyüyecek, oyun oynatırdık. Sonra beslemeyi unuturduk ölürdü(yanlış hatırlamıyorsam. )
kuzen kız olunca o ne oynuyorsa sende onu oynuyorsun.
benim zamanımın en ünlü oyuncaklarından biriydi. sınıfta nerdeyse herkesin elinde bu oyuncaklardan vardı bende annemden istemiştim ama almadı. bu da böyle bir anımdır.
kırtasiyelerde satışı artmış olan oyuncak. mavi önlüklü ilkokul talebesi her çocuğun elinde bundan var şu an. sanırım gerçek hayattaki gibi, oyundaki bebeği yedirip içirip büyütüyorsun. sağlığına dikkat etmezsen de ölüyormuş.
ilk önce zengin piçlerinin elinde görmeye başladığımız, aylar geçtikçe tırt versionlarının çıkması ve piyasada çoğalmasıyla birlikte normal vatandaş çocuklarının veya fakir çocuklarının da elinde görmeye alıştığımız, zamanın en populer oyuncağı. Gameboy'un yandan yemişi.
Şimdilerde tablette piu mu pou mu ufak bi canlı var besliyorsun, oyun oynatıyorsun, bakım yapıyorsun... iste onun en ilkel haliydi.
Öldüğünde üzüldüğüm bebektir. Sürekli mızmızlandığını hatırlıyorum. Ve gecenin köründe sanal bebeği öldüğü için beni uyandıran canım arkadaşım. Seni de unutmadım.
hemen her çocuğun elinde gördüğüm oyuncak. bağımlı yapar bu çocukları. iletişimi falan kestiler büyükleriyle, sadece bu oyunu oynuyorlar. bu bir, yılan oyunu iki zaten. artık eskisi gibi sohbet etmiyor kimse birbirleriyle.