iki senedir yaşadığım ve nihayet gerçeğe çevirdiğim aşktır. aşkın sanalı manalı olmaz kardeşim. sen hiç görmediğin, hatta rüyanda gördüğün birine bile aşık olabiliyorsan, internetten neden olunmasın.
ilk buluşmamda ona sarıldıysam ve içimi büyük mutluluk kapladıysa, ilk günümüzü saatlerce sarılarak geçirdiysek ve ben şu an hala onu özleyip gözlerimden yaş akıtıyorsam kimsenin bana "aptal" yada "sahte aşık" demeye hakkı yok! senki gerçek aşkı yaşayıpta her gördüğü dişiye gözünü pörtleterek bakan sözde aşık; peki biliyor musun ben iki senedir kimseye yan gözle bakmadım. çünkü ondan başkasını gözüm görmüyor ve ona büyük saygı duyuyorum. ya sen sahte aşık? bu akşam internette hangi mankenin resimlerine bakıyorsun? msn de kimi düşürmeye çalışıyorsun? peki hiç sordun mu kendine? gerçek aşk nedir diye...
Günümüzde facebook, twetter ve benzeri sosyal ortamların artmasıyla büyüyen bir hastalıktır. Çareniz yoktur, ona dokunamıyorsunuz, onu göremiyorsunuz, belki de sadece sesini duyuyorsunuz. Ellerini tutamayıp gözlerne bakamıyosunuz. Tüm bunları beyninizde canlandırıyorsunuz. Size bağlı kaldığını kabulleniyorsunuz ve öyle umuyorsunuz. onun hayatında sizden başkası olmadığını sanıyorsunuz. Ondan da size sadık kalmasını bekliyorsunuz. Fakat acı bir gerçek; yanılıyorsunuz...
Edit: Ben tüm bu aacıları içime çekmiş olarak anlatıyorum. Bundan bir sene önce başlayan bir sanal aşkımın bugüne kadar beni aldattığını sanmıyordum. Fakat o eski sevgilisini unutamamış, beni sadece yara bandı olarak kullanmış... Koskoca bir sene beni çok sevdiğini söylemişti. Hayatında benden başka kimsenin olmadığına binlerce kez yemin etmişti. Fakat bana seni seviyorum derken eski sevgilisiyle öpüşüyormuş... Bunları ona kendim itiraf ettirdim. Gerçekten kalp acısı diye buna derler galiba..
aşkın karşıdan yemiş atmakla olmayacağını ispatlayan ,insanların karşılıklı olarak birbirlerini ve kendilerini kandırdığını,günümüz teknolojisine yakışır.zavallı,yanıtı olmayan sorularla dolu,küçük çaplı evcilik oyunu