Sanal-gerçek, ikisinin de ayırt edilemediği bir çağdayız artık. Oyunu olsun, interneti, elektronik aleti olsun, hepsi sanalken gerçek dünyaya girmeyi başardı. Böyle olunca da birçok kişi sanal âleme geçiş yaptı artık. Bu geçişte en büyük etki de hepimizin tahmin edebileceği gibi internetin etkisidir.
interneti yaklaşık üç-dört senedir yoğun olarak kullanmama rağmen sanıyorum hala sanal âleme tam olarak geçebilmiş değilim. interneti iletişim amaçlı kullanıyorum sadece.
Bu bahsettiğim geçişi yapanlar da iletişim amaçlı kullanıyor… Ama ne iletişim! Aman yarabbi! iletişim internet üzerinden oynanan oyunlarda fazlasıyla var.
Bilirsiniz. Hani, birbirinizle yarışırsınız o oyunlarda. Uzay oyunları falan olur. Birbirinizin gezegenini, evrenini ele geçirirsiniz. Bu oyunlardan birinin ismi galiba Ogame'di. Herkesin bir gezegeni oluyor, yüzlerce kişi birbirinin kolonisine, gezegenine, uzay gemisine saldırıyor. Sürekli bilgisayar başında olmalısınız ki kimse sizin gezegeninizi ele geçirmesin. Yani sanal âlemdesiniz tamamıyla... Gerçek dünyayla iletişimi kesip bilgisayar başında kalacaksınız.
Sürekli bu internet uzay oyununu oynayan birini tanıyorum. Kendini nasıl kaptırmış anlatamam. internet sitesinden telefonuna mesaj geliyor: "XYZ kodlu uzay kolonisi başıboş durumdadır. Kaynaklarını ele geçirmek için bir an önce harekete geçiniz!"
Şaka mı gerçek mi lan bu? Cep telefonuna gelen mesajına bak adamın. Bir de benim cep telefonuma gelen mesaja bak: "Oğlum, akşam eve gelirken iki yerine dört ekmek al, dayınla yengen yemeğe geliyor!"
Benim hayatımın gerçekten heyecanı yok, interneti, Msn Messenger'ı yeterince kullansam da Msn'de konuştuklarımda da diyaloglar sınırlı: "Bilgehan, akşam okey oynuyoruz, kesin gelmen lazım."
Diyaloğun devamı zaten "Ok, kib, bye" ile sınırlı. Ne heyecan, ne heyecan...
Ya sanal âlemin içindeki o uzay oyununu oynayan adam? Adam Msn'de bile kendine koloni kurmuş. insanlarla konuştuğu diyaloglara bak: "Bu gece kesin saldırıyoruz o gezegene, kaynaklarımız tükenmek üzere, ganimeti bölüşmemiz lazım, Ümit ile Ferhat'a da söyledim onlar da öbür gezegene saldıracaklar. Süper ittifak kuruyoruz oğlum. Ahmet'lerin de ittifak bozulmuş zaten, kaynaklarımız artınca bir de ona saldırırız."
Lan? Bu ne? Neden yapıyorsunuz bunu?
Şimdi size az önce arkadaşa attığım mesajı okuyorum: "Fethi abi, bu gece Ümit, Ferhat ve Ahmet'in bilgisayar monitörlerini kafalarında kırmaya gidiyorum, yanında budaklı odun varsa sen de gel. Kaynakları kuruyasıcalar. Görüşürüz abi!"
Sizde de varsa odun, sizi de beklerim. Görüşmek üzere...
