+sana verecekleri maaşı ben vereyim evde otur.
-ya benim amacım para değil uğraş olsun diye yani...
+1000 tl yeterli mi?
-ya anlatamadım galiba.ben çalışmak istiyorum..
+2000 tl ye ne dersin?
-ya yorulmak istiyorum hayatım...
+tamam lan 5000 tl .ananın evinde banka şubesi mi vardı be kadın...
-(5000 tl mi)yani madem istiyorsun.zaten pek düzgün bir yerde değildi hehehe 5000 mi ?
görücüye gelen ailenin hesapta alacağı sahip olacağı kız ile yaptığı aşağılayıcı bir sözleşmedir.
bazılarının ise kendi ailesi yapar bunu, yazık. ne diyebilir ki kadınlar güçlü olmaması gereken varlıklar değil miydi zaten, önce biraz kafası karışacak sonra boyun eğecek.
Bence evli ve çocuklu bir kadın için kabul etmesi gereken tekliftir. Türkiye gerçeğinde pek çok çalışan ( kadın erkek fark etmez) maalesef ömür boyu boğaz tokluğuna çalışıp anca emekli olabiliyor. Kadınlarımız ise işten yorgun argın gelip bir de evde çalışıyor. Çocuk varsa kreş, bakıcı vs. parası ödeniyor. Versin kocası maaş+sigortasını, kadın da evini mis gibi yapsın, çocuklarına zaman ayırsın. Kreş parasını da koluna bilezik yapsın. Belki bir ev sahibi olabilir o zaman.
Bu düşüncem ideal evlilikler için geçerlidir. Ama maalesef ideal evlilik diye bir şey yoktur. Bizde erkek kadını eve kapamak, özgürlüğünü elinden almak ve bir gün kapının önüne koyabilme gücünü kendinde bulabilmek için bu tatlı tuzağı hep kullanır.
Insanın varlığına ana avrat sövmek gibi bişey. Ortalama her Insan bir beceriye sahiptir. Başkasının hayatını teoride bırakmak da neyin nesi? Evladına bunu reva göreni gördüm. O çocuğu o haliyle bırakıp giderler toprağa sonra.
hayır burada sorun dindar dediğimiz kafa yapısının her türden eleştriyi hakaret olarak algılaması. karikatürün anlatmaya çalıştığı islam dininin şiddeti teşvik ettiği, şiddeti meşrulaştırdığı-ki bunu islam toplumlarında pratik olarak görüyoruz-. işte dindar kafası bu görüşü tez olarak anlayıp antitezini üretmeye çalışmıyor. yaptığı siz islama hakaret ediyorsunuz diye ağlamak, düşünce özgürlüğü edebiyatı yapmak. bir de tersinden düşünün. kuran değil mi sizin dininizden olmayanlarla yakınlık kurmayın diyen, islam değil mi cihad anlayışını barındıran, anadoluda yıllarca dinlemedik mi bektaşi fıkraları...
gayet mantıklı bir öneri. amacın paraysa ben veriyorum işte, otur evinde. yok başka bir şeyse benle ne işin var.
haa "güçlü kadınım ben" olayı. bok güçlüsün. ne güçlüler gördük biz. sınavda seksen alınca ağlıyorsunuz siz lan. niye yüz değil diye. bir işyerinde sen değil bir erkek terfi ettiği Zaman da gene salya sümüksün. sevgili gidince girdiğiniz bunalıma değinmiyorum bile. "ben kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum berkecan." git dur amına koyim o Zaman, git dur. hadi.
dinle diyanetle alakası yok bu görüşlerimin. sen evini, çocuklarını bırakıp patronunun ağız kokusunu çekiyorsun. neymiş para kazanıyormuş. bak o çocukların odasından-netten çıkmıyor. dış dünyadan kopmuşlar, sen hala para derdindesin.
anlarsın ya birgün, geç olur.
yalan. kesinlikle kandırıyor. hiç vermeyecek. her gün para isterken önünde ezilip büzülecek, o parayla ne yapacağınızın hesabını vereceksiniz. sakın işten ayrılmayın. yada önce bir işe girin. kendi paranızın efendisi olun. başkasının esiri değil.
onun bunun yaninda az bir para icin ezilip buzuluyorsa otur evde. Kadin gunaha giren bir ortamda calisiyorsa o para ona hic bir zaman yaramayacaktir. " gördum ibret aldim"
bunu söyleyecek kişi oranı şimdilerde bi'hayli düşmüştür ki kendimden biliyorum. başlığın açıldığı tarih itibariyle söyleyebileceğim iddialı bir laf iken geçen yaklaşık 5 yıl süre zarfındaki tanıştıklarım, tanıdıklarım, tanıdığımı zannettiklerim bu samimi düşüncemi yerle yeksan etmişlerdir.
hala bekarım. 3500 lira maaşım, altımda da 94 model mersom var. iyiki de değişmiş fikirlerim. *