-sana güvenebilir miyim?
+güvenmelisin.
-neden?
+çünkü güvenmezsen mutlu olmazsın.
-ama korkuyorum.
+hayır korkmamalısın. korkakça yaşayanlardır köleler.
-ya üzersen?
+ya mutlu edersem?
-ama kesin değil.
+hiçbir şey kesin değil, sadece yaşamalısın hayatını.
-yara almak istemiyorum.
+her zaman bir bedel söz konusudur. olur veya olmaz kesin değil, lakin göze almaya değer.
-ya olmazsa?
+ya olursa? sadece kötü tarafından bakıyorsun olayın çünkü korkuyorsun; korkuyorsun çünkü beni geçmiştekilerinle karşılaştırıyorsun; karşılaştırıyorsun çünkü onlar seni üzmüş. bu yüzden belki de hayatının en mutlu dönemine girmeyi reddediyorsun.
-korkmayayım mı?
+bana güvenebilirsin.
-seni seviyorum.
+*
pek çok insan hayatlarının bir döneminde hata yapmıştır ve insanlar tarafından büyük bir çöküntüye uğratılmıştır. bu yüzden de bir insan bir insana güvenemiyor, yapmak istesede olmuyor. çünkü içinde hep bir şeyler eksiktir.
bi kere bile hayır diyenini görmedim! hem zaten bizim kültürümüzle bağdaşmayan bir repliktir, saçmadır ayrıca.
bu şuna benzer; bir restoranta gittiğiniz de, "balık taze mi?" diye sorduğunuzda nasıl ki garsonun size "hayır taze değil iğrenç bir balık" demeyeceği gibi, buda laf olsun diye sorulan sorulardan biridir.
pek çok filmde, dizide bir sırrın verilmesinden önce kullanılan sorudur. saçma olmakla birlikte mantıksız bir sorudur. günlük hayatta pek kullanıldığı görülmez
, ama saçma bir film/ dizi sahnesinde çok önemli bir mevzu açıklığa kavuşmadan evvel sorulan bu sorunun ardından sırrı verecek şahıs karşı taraftan gelen evet cevabıyla her şeyi ortaya döker.