1.
-
kurdili hicazkar makamında bir rahmi bey bestesi.
Sana ey cânımın câni efendim
Kırıldım küstüm, incindim gücendim
Benim nevreste-î bâğ-î bülendim
Kırıldım küstüm, incindim gücendim
Nic'oldu şimdi evvelki muhabbet
Sana düşmez kulundan böyle vahşet
Be zâlim sende yok mu hiç mürüvvet
Kırıldım küstüm, incindim gücendim
Derûnum ney gibi her dem delersin
Gözümün yaşına hande edersin
Gözüm önünde yâd-eller seversin
Kırıldım küstüm, incindim gücendim *
2.
-
"sana ey cânımın câni efendim
kırıldım küstüm, incindim gücendim"
10 sene olmuş entryi gireli, hala Aynı şekilde içim titriyor bu dizenin inceliğine.
Her bir kelime nasıl bu kadar benzer ve nasıl bu kadar farklı olabiliyor? Duygulara ayrı ayrı nasıl da tercüman olabiliyor?