Alcadraz, Cable car ve dik sokaklarıyla ün yapmış ölmeden önce görülmesi gereken 10 şehirden 1 tanesidir. Hyde beachde enfes yengeç, karides gibi deniz mahsülleri yenebilir ayrıca alcadraza gitmek istenirse saat başı feribot seferleri düzenlenmekte. Şehir merkezinde iste alışveriş mağazaları ve gökdelenler mevcut şehir merkezide gayet ilgi çekici.
kendisini gördükten, havasını soluduktan sonra başka hiçbir yerden keyif almamama sebep olan şehir. şu an yirmi gün boşluğum olsa daha önce gitmediğim yeni bir şehire değil, tekrar san fransisco'ya giderim.
boyama ulkenin, gercek bir ruha sahip, sizi yanina alan, hikayeler anlatan, siradanliktan uzak bir kac sehrinden biri. homofobikseniz ugramayin. size uygun olmayabilir.
Amerikadaki hiçbir şehire benzemez daha çok avrupai şehirleri andırır. Erkeklerin çoğunun gay olmasından dolayı heteroseksüel erkekler kız bakımından çok şanslıdır. Bu gaylerde boş durmaz tabi, şehrin her köşesinde heykeller, sanat eserleri, resim fuarları, sokak müzisyenleri ve birçok kültürel etkinlik yapılır. Çok pahalı bir şehir olduğundan öğrenciler için çok uygun bir şehir değildir. Ama babamda para çok diyorsanız hayatınızın en güzel günlerini geçirebileceğiniz gençler için belkide dünyanın en eğlenceli şehridir San Francisco. Gittiğinizde yanınıza mutlaka hırka kazak almayı unutmayın SanFran her zaman soğuk bir şehirdir, sabahları Güneş görmeniz imkansızdır, öğlen 3 e kadar genelde sislerin içinde geçer gününüz ama o sis bile şehire muazzam bir hava katar, Özellikle Golden Gate Bridge'e gittiğiniz zaman şehire kuş bakışı baktığınız anda çok gizemli bir şehir göreceksiniz karşınızda. Ölmeden önce muhakkak gitmeniz gereken bir şehirdir San Francisco.
çok güzel yollara sahip olan şehir, gezip görmek gerek, küçükken play station' da "driver" oyununu oynarken hep seçtiğim şehirdi, şayet yokuşlu, bayırlı yolları beni hep cezbetmiştir.
San Francisco körfezi ve adacıklar, Avrupalı gezginler tarafından ilk defa 1542'de keşfedilmiş, haritalarda ilk yerini ise 1775'de almıştır. 1776 yılında ispanyollar, bugünkü Golden Gate köprüsünün bulunduğu yere bir kale inşa etmiştir. Kalenin içerisinde Aziz Francesco adına misyoner kilisesi yapılmıştı. Bölgenin kendine özgü ve yerleşik kızılderili nüfusu (Ohlone Halkı) 10 bin kadarken, 20 bin kadar batılı göçmen lmıştır.
1848'de başlayan Kaliforniya Altına Hücum döneminde şehir çok hızlı bir şekilde büyüdü ve kısa sürede Batı Kıyısı'nın en büyük şehri konumuna ulaştı. San Francisco 1906 yılında meydana gelen yıkıcı deprem ve bunu takiyangınla büyük hasar gördü.
2. dünya savaşı sonrası şehir çok fazla göç almıştır.
"fog city" olarakta bilinen dunyanin en gorulesi sehirlerinden biridir.gidilir, golden gate'e asik olunur, ghirardelli'de bir dondurma yenir,fisherman's wharf'ta bir tur atilir, rocket boat denilen efsanevi alete binilir, filmleri cevrilmis tum eski suclulara bir zamanlar ev sahipligi yapmis meshur alcatraz hapishanesi gezilir, ne kadar hediyelik esya varsa toplanip gelinir. hayatimda gordugum en guzel, en yasanilasi sehirlerden biriydi laf aramizda. artik kadin-erkek seklinde gorulen ciftler bir haftadan sonra yadirganmaya baslanir. her damdan sarkan gokkusagi bayraklari artik ruhunuzu oksamaya basladiginda, korkun, mumkunse kacin.
California'nin en buyuk ucuncu amerika'nin ise en buyuk 13. sehridir. Golden Gate koprusu ve yokuslari ile meshurdur. Dunya capinda itibara sahip Golden Gate University ile Berkeley gibi universitelere de ev sahipligi yapmaktadir. Turk Street isminde bir sokaga sahiptir ve fekat ne kadar serseri ve homeless varsa burada volta atmaktadir.
south park'ın bir bölümünde tepesinde "smug smog" yani kendini beğenmişlik bulutu bulunduran şehirdir. gerçekten de metrekare başına düşen entelektüel kişilik bakımından dünya birincisi olduğu konusunda çok güçlü rivayetler vardır.
edit: hatta sözlüğümüzde de bahsi geçmiş o bölümün.
kucuk istanbul'dur. gercekten harika bir sehir. 7 tepeli istanbul' dan farkli yani 41 tepesi olan sehirdir. diger amerikan sehirlerinden cok farkli bir havasi ve guzelligi vardir.
work and travel denen oluşumla iki yaz boyunca üst üste gittiğim, bütün sokaklarını, caddelerini hatim ettiğim şehir.
kesinlikle amerikanın en görülesi yeridir. amerikadaki en kaliteli ve entel insanlarının yaşadığı, adım başına sevimli bi çinlinin düştüğü, dik yokuşlu caddeleri, istiklal caddesindekilere benzer tramvayları, limanı, gökdelenleri, golden gate köprüsü, castro denen gay semti ve north beachiyle kendine hayran bırakan, eğlencenin dibine vurulan şehir. gece hayatı oldukça renklidir, biraz pahalıcanadır, kızları ayrı bi tatlıdır. metallicaya da ev sahipliği yapar.
gidemeyenler için google earth'den '37 46 27' '122 25 26 4' koordinatlarından da görebileceğimiz gibi aynı çeşit binaların ve sokakların var olduğu, amerika'nın en neşeli insanlarını ve bolca eşcinseli barındıran eyalet.
california eyaletinin en guzel sehirlerinden biridir. "sweet november" filmiyle taniyip hayran kaldigim sehirdir. gidip gorme firsatim olmustur. golden gate'i, yokuslari ve north beach deki hareketliligiyle ayni zamanda guzel bir jaz sehridir. restoranlari oldukca ucuz ve kalitelidir. northbeach de chicken-eggplant pizza yemenizi tavsiye ederim. italyadaki pizzalardan daha iyi oldugunu da bizzat gordum:).
şehir 18. yüzyılda ''yerba buena'' (güzel çayır) adıyla ''assisi'' li ''aziz francesco'' ya adanmış bir ispanyol misyonunun çevresinde kurulmuştur.
''abd'' 1846 yılında burayı meksika'dan aldı ve adını değiştirdi.