tramvay yüzünden yaşanmaz hale gelen şehir. Ayakta yarım saat yolculuk yapıp üzerine kaza yapmak süper oldu. 4 ay daha okuyup siktir olup gidicez tek tesellim o.
kısaca anlatmak gerekirse türkiye'nin küçültülmüş, mikro halidir.
iklimi son derece güzel, hiç kesilmeden kilometrelerce uzanan sahillere sahip, yükseklere çıkıldıkça yeşilliklerle süslenmiş, (her ilimizde malesef bulunan aklı kıtları saymazsak) belirli bir kültürel donanıma sahip eğitimli insanları barındıran, doğası ve konumu itibariyle güzel bir şehirdir.
bunun gibi; türkiye'nin hinterlandı en büyük ikinci limanına sahip olan, uluslar arası havaalanıı mevcut, demiryolları ile memleketin heryerine rahatça yük ve yolcu taşınabilen, karadeniz otoyolunun tamamlanması ile birlikte otomobille ankara'ya 4,5 - 5, sarp sınır kapısına 7,5 - 8, istanbul'a 8 - 9 saatte ulaşabileceğiniz bir noktada bulunmaktadır. ayrıca iç anadoluyla kolayca geçilebilen geçitler üzerinde yer alır. çarşamba ve bafra ovalarıyla tarım alanında çok büyük bir altyapıya sahip olması gereken bir şehirdir.
bütün bu sayılan özelliklere sahiptir; ancak basiretsiz yöneticiler yüzünden potansiyelinin çok çok altında kalmaktadır. tıpkı memleketin bütünü gibi.
Türkiye'nin en kozmopolit şehirlerinden biri olmasından dolayı içinde her türlü siyasi görüşü barındıran, her türlü adli olayın yaşandığı ilimizdir. ayrıca 2010 tüik verilerine göre büyümeye, göç almaya devam etmektedir.
ak partiye oy veren nadir karadeniz illerinden olduğu için sürekli tecavüz kaçırma yaralama asparagas haberleri yapılan zavallı şehirlerden biri. bir diğeri için (bkz: siirt)
55'e eallibeş denilen, 24 saat açık tekel bayi bulunabilinen, ve en önemliside kızları oldukça güzeldir ve karadenizin en güzel ilidir.
atatürkün ülkeyi kurtarmaya neden burdan başladığını şimdi daha iyi anladım.
hayatımda üç kere gittiğim memleketimdir. güzeldir yani gelişmiştir. karadeniz de olmasına rağmen trabzonlu gibi konuşmazlar. insanları genelde solcudur. şiveleri pek yoktur fakat köylerinde berbat şiveleri de var ayrı konu.
bugün itibari ile dolmuş esnafı isimli barbarlar tarafından trafiğin ağzına sıçılan şehirdir.
vize haftası belediye otobüs taşlamak ne ulan it herifler!
bayram dönüşü yusuf ziya ve yaptığı hukuksuz dolmuş kısıtlamaları ile alakalı büyük bi protestoya ev sahipliği yapacak şehirdir.
birilerine peşkeş çekebilmek için insanların zorla raylı sisteme mahkum etmek istendiği şehirdir.
bu duruma, yusuf ziya'ya bir dur denilecek şehirdir.
çiftlik caddesindeki kaldırımları yola sıfırlayıp dükkanları 10'ar metrekare küçültürlerse, tramvay projesini gerçekleştirmek için gerekli koşulları elde edecek olan şehir. hayır bir de bu caddenin sonunda, 56'lar, lise caddesi ve 100. yıl bulvarına ayrılan bir 4 yol var, tramvay o dört yolda son mu bulacak acaba? ya da her bir vagonu farklı yollara mı sapacak, hadi dümdüz gidecek desek 56'larda son bulması mantıksız olur. en az meskenlere kadar gitmesi gerek. zira gece vakti meskenlere giden tramvayı da orada vagon vagon çalar, önce sustalayıp sonra ıslak ıslak sikerler lan.
atakum-türkiş-atakent-çatalçam-taflan dolmuşları kaldırılmayıp durakları gençlik parkı tarafına alınmış şehirdir. raylı sistemden paranın amına koymak suretiyle de insanı binmeye bu şekilde mecbur kılıyorlar. bir de çiftlik caddesinden istiklal misali tramvay geçme projesi yok mu, beni benden alıyor arkadaş...
