türkiye genelinde en çok susama belenen, tuzsuz ve (sulandırılmış) dut pekmezine bandırıldıktan sonra fırınlanan yöresel simidimizdir. onbeş yıl ankara; dört ay da istanbul'da yaşamış biri olarak, simit denilince aklıma gelen tek seçenektir. ha, bir de sinop simidi vardır yenilebilecek.
Karadenizde istisnasız her beldenin, hatta her mahallenin kendine özgü bir hamurişini meşhur etme huyu vardır. Rize’den çıkın misal, sahil yolundan samsun’a gelin; en az seksen yedi tane meşhur ekmek, simit, pide görürsünüz. Yeşili ve bitkiyi bu kadar bol sunan böyle bir iklimde hamura yönelmek gerçek bir üşengeçlik örneğidir. Sözün özü samsun simidi de bi boka benzemez; diğer simitlerden bir farkı yoktur. Tıpkı trabzon simidi gibi, tıpkı bilmem ne pidesi gibi.
beş para etmez dandik simittir. lan samsunun neyi varsa erkek kadın alayından uzak duracaksın hayatımda bu kadar kozmopolit itici bi şehir daha görmedim. evet.
Vakti zamanında samsunun çoğu yerinde 3-4-5 tanesi 1 liraya satılıyordu diye hatırlıyorum. Şimdi mümkün değil o kadar simidin 1 liraya satılması. Pardon milyon.
Minik kağıt üzerinde de yazılar yazardı.
özlediğim tadlar listesinde birinci sırada.
bencil olduğum tek konudur samsun simidi.
paylaşamam kimseyle.
azıcık ucundan koparsana banada, midem kıyıldı diyene düşmanım gibi bakar ufak bir lokma belki verebilirim.
hele samsundan alıp da geldiysem evime, aa simit mi getirdin diyene yok derim, bitti derim, vermem. buzlukta hala 2 tane var. sabah ısıtıp demli çayla kendi kendime yiyeceğim.
fırından yeni çıkmış ve yanında beyaz peynir çay ile tüketilirse; en simit sevmeyen insanı bile bağımlı hale getirebilir simittir, nice simit sarayları tası tarağı toplayıp dükkanı kapattı bunun yüzünden.