biraz aklı mantığı olanın hemen farkedeceği gerçeklik. şampiyonluk sevinci, şampiyonluğun kesinleştiği o düdükten sonra muhtemelen yarım saat bir saat içinde biter. çok değil bir saat. gerisi hammallık, mezbelelik, çöplüktür. tıpkı aslında az yediğinde midenin doyduğu halde gözünün doymamasından ötürü işkenbei kübraya pok yığmak meselesidir. dünyadaki dünyasal olan her sevinç, anlıktır, kısadır. hakedilmesiyle, öğrenilmesiyle, duyulmasıyla başlar ve çok kısa bir süre içerisinde biter. mesela futbol. hakem bitiş düdüğü çaldı. kahvehanede şampiyon olmuş bir takımın taraftarı. düdük çalınca bir böğürür. çünkü o an geri dönüşü olmadığını, şampiyon olduklarını idrak etmiştir. iki aşina tezahürat eder. sağdaki soldaki tebrikleri kabul eder. sonra aniden bir daha uuhahaha diye anırır. çünkü hala seviniyordur. 10 dakika içinde eve gider, yolda aklında hala vay be şampiyon olduk ikrarı vardır. eve gider, bir spor kanalı açar. tatmin olmaz, diğer kanalları da açar. yorumcuları dinler. haber bültenlerini takip eder. alt yazıları okur. bu söylenenler işte hep, yarım saat bilemedin, 1 saatlik bir süreci kapsar. bundan sonrası bir kendine yetememe, bir arayış, bir çırpınıştır. bir hazımsızlıktır. yetmiyordur. yetmesi için, diğer rakiplere bulaşır, alay eder, ama hala o kısa saat sürecinin gerçekliğini kabul edememiştir. oysa bitmiştir. hayat fanidir. dünyasal sevinçler çok anidir.
ben de ilk kez katıldım sevinçlere ve tüm coşkumla beraber iştirak ettim mutluluğa.taaa ki manyağın biri canımızı sıkana kadar...neyse belki bigün onlarda yaşar aynılarını...