Bazı insanlara göre "yalan" dır.
Kimisine göre "herhangi" bir şey.
Az evvel şahsıma samimiyetsiz demiş bir insanla karşılaştım. Daha evvel kendisi ile defalarca kez görüşmey isteyip görüşememiş bendenizi bu yüzden samimiyetsiz bulduğunu söyledi.
Sorsan; kaç kez aradın la beni diye, hiç...
Neler oluyor hayatımda götümde pişen bozalardan hiç haberin oldu mu desem, yok...
Peki güzel kardeşim bu samimiyetinle neden benim hakkımda en ufak bir fikrin dahi yok?
Çünkü senin samimiyet dediğin,
benim anlayamadığım anlık bir çıkar tantanası.
"samimiyetsizsın çünkü gelmedin!!!"
E samimiyetli bir insansan sen neden gelmedin?
Garip...
Velhasıl kelam demem o'dur ki;
Kişiye göre değişir bu olgu.
Şimdi ben de neleri saminiyetsiz bulduğumu saysam,
Muhakkak biri sizi yansitacak.
O yüzden genel çıkarımım; insanın tümü ile samimiyetsiz olmasıdır.
Arz ederim.
Ben bu yazıyı sana yazmadım kadın. Inan ki...
son zamanda sözlükte fazlasıyla gözüme çarpan durum, insanların yazdıkları savundukları şeylerle sonradan yazdıkları yaptıklarının çelişmesi. ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol sözünü hatırlatayım kendilerine, samimiyet birazcık samimiyet.
birde içimde tutamayacağım, bunu bazı irkek yazarlarda görüyorduk ama (bazı) kadın yazarlarda da görünce ee yuh dedirtti. aile sadakat nutukları atan (bazı) evli kadın yazarların başlık altında alanen birileriyle resmen cilveleşmesi, madem yiyorsun bir bok git özelinde yap, sonra yaa bana mesaj atıyorlar öff nefret ediyorum erkek milletinden diye sahteden sızlanma, sizin gibileri gördükçe kadınlığımdan utanıyorum. insan olamadınız, samimi olamadınız onun dışında her bok oldunuz.
neyse sakinim
iş ortamında diz boyu olandır. allahın unuttuğu bi doğu ilçesinde görev yaparken senin elbisene, parfümüne yaşadığın hayata özenir, özenir kudurur. seni taklit etmeye çalışarak kendini daha komik duruma düşürür. aldığın her şeye bi ağız ucuyla hayırlı olsun bile demez kadın iş arkadaşları.
08.07.2015 tarihinde yaşadığım bir olaydır. ( itiraflarım tadında bir yazı olacak) kısa kesiyorum.
kablo üreten bir firmada, lise mezunu forklift operatörü bir işçiyim. sanırım en son 20 sene kadar önce, dil bilgisi kitabını görmüştüm.
bu sebeple cahilliğimi bağışlayın.
bugün çay molasında arkadaşım mobil internet vasıtası ile facebook hesabına girdi. gördüğü ilk şey xyz adlı kişinin, hakkın rahmetine kavuşmuş bir arkadaşının doğum günün olduğuydu.
üzüldü ve ekledi, ''ya bak dedi bu güzel bir abimiz di 6 ay önce öldü.bugün doğum günüymüş''dedi.
Allah rahmet etsin neden silmedin? dedim.
'' silemem'' dedi.
silerdin silemezdin tartışırken. dedim bi tıkla profiline millet ne yazmış? bakalım.
öldün gittin bizi bıraktınları geçtim.
'' nice mutlu yaşlara''
Görecelidir. Karaktersizlikleri aşikar olanlar hariç ,insanları samimiyetsizlikle itham etmemizin sebebi kendi beklentilerimize uyumsuzluklarından kaynaklanıyordur beki de.
Belki karşınızdaki kendi içinde kahrından ölüyordur da size sesini duyurup inandıramıyordur. bataklığa kapılmış bir insan gibi karşınızda çırpındıkça batar . Kendi burnunuzun dikinden o kadar eminsinizdir ki hiç acımadan bir insanı ezip geride bırakıyorsunuzdur. Hiçbir güç bataklıktaki adama bir dal uzatmaya sizi mecbur bırakamaz ama vicdanınız da sizi harekete geçirmiyorsa bataklıkta siz de boğulmuşsunuzdur da haberiniz yoktur.
Geride bırakıp gidersiniz. Hatıraları silmek istersiniz, kendinizce teselliler verip vicdanınızın sizi özgür bırakmasını bekler ve umarsınız. Oysa siz hayatınıza devam ederken bataklıktaki samimiyetsizlikle yaftaladığınız kişi hala çamua gömülü canlı canlı çürümektedir. Siz vicdanınızı yenmeye çalışırken, o vicdanınızın sizi yenmesini umut eder. Herkes yavşak degildir belki de.
önemli olan yarışmaya katılmaktı sizi görmekti bile masum kalır bunun yanında.
en dayanılmaz şey bu samimiyetsizlik. yalandır çünkü. bir geçiştirmedir. samimiyetsizlik bir orospuluk kıvırmalık şeklidir.
insanın karşısındakine yalakalığı kendisine ihanetidir.
açık sözlü olamamsıdır.
işte bu yüzden kötülük bile zor ve değerlidir kendi içinde.
insanları kırın üzün ama samimiyetsiz olmayın cidden. o daha kötü.
Ciddi rahatsızlık duyduğumdur. Yalan konuşuyorlar, insanları kullanıyorlar, arkadan gıybet yapıp önden herşey normalmiş gibi güzel davranıyorlar. Ondan bu aralar kitap okuyorum, hiç olmazsa meşgul olduğum izlenimini veriyorum iş Çevremde. Gerçekten herkes Müslümanım diyor ama çok eksik var çok.
milletçe karakteristik özelliklerimizden birisidir. Sıcakkanlılığımız, misafirperverliğimiz, ahlak anlayışımız hep samimiyetsizliğimizden ileri gelir. Yoksa evinde güleryüzlü ağırlayıp, arkasından binbir laf edeniz biz.
maruz kalınması insanın tadını kaçıran durum. uzun süredir oturduğum semtte ne evime gelmiş, ne evine gittiğim, ne çıktığım, ne yattığım, ne doğru dürüst bir şey paylaştığım biriyle havadan sudan muhabbet etmek beni hem yoruyor hem de canımı sıkıyor. hele bazılarının o '' görüşürüz, haberleşiriz '' lafı sinirden tüylerimi diken diken ediyor. yahu iki dakika sohbet bile edecek kadar önemsememişsin beni, ne görüşmesi ?
Samimiyetine inanmadığım hiç kimse ile merhabam bile olmaz. Boş lakirtiya taviz vermem. O yüzden, dar bir çevreyle hayatımı sürdürürüm. Samimiyetsiz insanlara acıyarak bakmaya neden olur.
evine kalmaya davet ettigin, sende uyumus yemis icmis, saatlerce sohbet ettigin, agladıgın, guldugun, gecelere aktıgın insana daha sonra "ne bu samimiyet" demek bana son derece samimiyetsiz gelendir.