bugün

onun da selamı var
valla bugün aklımdaydın
bence de görüşelim ya
ben de valla özledim
kaç zamandır aklımdaydın
çok yoğunum ya gibi sözlerdir.
mutlaka görüşelim.
yardıma ihtiyacım vardır;

- istiyorsan geleyim(!)

gelme kalsın......
paran var mı ?
var sağol.
–tanıştığıma memnun oldum.
–ben de tam seni arayacaktım.
–kendine iyi bak.
-kanka kızla buluşcam saç baş nasıl olmuş?
-olm bişe diyim mi, hiç kasma çok yakışıklısın. (bakmadı bile)
sabaha kadar uyumadım. ( doğruluk payı olup ucu açıktır.)
ben de tam seni arıycaktım.
aha yalanını ziiyim.
başına bir şey gelirse çekinme ara.
(bkz: bize gelişi belli).
seni nasıl sevdiğimi bilemezsin. gibi sözlerdir. buram buram samimiyetsizlik kokuyor. bilemeyeceğimiz sevgiyi ne yapalım biz. şeffaf olunmalı ki sevip sevilelim. bizi nasıl sevdiğini bilemeyeceğimiz ama yine de hissedeceğimiz tek sevgi anne sevgisi. hiçbir şey olmazsa gider annemize sarılırız. varsın ana kuzusu desinler. zaten hep bir şey diyorlar. toplum algısından sıyrılınca insan mutlu oluyor. sıyrılmadıktan sonra ipe bağlanmış danadan farkımız kalmıyor af edersiniz.
ben de ne zamandır seni arayacağım arayacağım bir türlü vakit fırsat bulamadım.
hep yanında olacağım
bunda üzülecek ne var
boş yapma
peki.
nasılsın sorusuna verilen "iyiyim" cevabı.
ne zamandır özlemiştim tam arıyayım diye düşündüm sen aradın.
canım
bence samimiyetsiz.
“Bana güvenebilirsin” “hep iyi niyetimden” “ben senin iyiliğin için söylüyorum” “canım her şeyin en iyisini hakediyorsun” .
mutlaka görüşelim.
bu da geçer vs.
(bkz: ayarlarız)
Bir sıkıntın olursa beni ara.
Çok şükür iyiyim.

Nasıl iyisin ya nasıl iyi olabilirsin. işsizlik yüzde onbeşe dayandı. Enflasyon abraka dabraka gözlerini kapa yüzde 9 diyorlar. Gerçekte kırıklara dayandı. Kendi açlarımız yetmedi 5 milyon suriye'li doldurdular. Bir tane dost komşu bırakmayıp hepsini düşman ettiler. Sen nasıl iyi olabilirsin.

Bir kilo domates 7 lira. Bir kilo kıyma ( ama kıyma. Boyanmış soya hamuru değil ) 50 lira. Bir kilo pastırma ( o da ne, ben öyle bir şey bilmiyorum ) bir paket tuvalet kağıdı 20 lira.

- nasılsın ahmet amca.

+ çok şükür oğlum iyiyim.

Nah iyisin ahmet amca. Sen iyi falan değilsin. Hatta sen kötü bile değilsin. Sen bir mucizesin. Çünkü bu koşullarda ölmeden yaşıyorsun. inan bana senin bu durumunu norveç'li balıkçılar bile açıklayamıyor. Hiç mi canın çekmiyor ahmet amca. Hani gençliğinde olduğu gibi mevsiminde doya doya meyve yemek. Yengemi alıp biraz dolaşmak. Bir kafeye girip birşeyler yiyip içmek. Arkasından bir sinemaya gitmek. Antrakta dondurma yemek, kola içmek, patlamış mısır alıp, filmi izlemek. Çekemez ahmet amca senin canın bunları Çekemez. Çünkü bunları yapmak 200 tl. Senin emekli maaşın 1500 tl ahmet amca. Kira 800 tl, aidat 50 tl, elektrik, su 150 tl. Etti 1.000 tl ahmet amca. Sana da kaldı 500 tl ahmet amca. Bununla bir ay doyacaksın. Günde 16 tl ile doyacak benim ahmet amcam. Ahmet amca senelerce çalıştı, üretti. Ürettiklerinin en iyisi yurt dışına satıldı. Hans yedi, robert yedi, mike yedi, içti, giydi benim ahmet amcamın ürettiklerini. Ahmet amcamsa onları yiyemedi, içemedi, giyemedi. Çünkü hans'a robert'e mike'ye ihracat diye ahmet amcama sattıklarının üçte biri fiata sattılar. Ahmet amcamsa hala devlete baba diyor. Devlet baba. Bu nasıl bir baba. Evlatlarına yokluk çektiriyor. Bu babanın hiç mi adaleti yok. Bazı evlatlarına yağdırırken niçin bazı evlatlarını açlıkla terbiye ediyor.

- nasılsın ahmet amca.

+ Çok şükür bu günü de ölmeden atlattık evlat. Yarına allah kerim.

Bak şimdi oldu. Bu daha bir samimi söylem ahmet amca.
Seni seviyorum.