"Fenerbahçe’nin üzerindeki ölü toprağını, kasveti, ağırlığını ve umutsuzluğunu ortadan kaldıran, bunu demokrasinin değerlerine önem vererek yapan, “iyilik” mottosundan ayrılmayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sn Ali Koç’u tebrik ediyorum. Seneler önce başkan seçilen Aziz Yıldırım, sadece Fenerbahçe’ye değil, Türk Futbolu’na vizyon atlattı ve birçok yeniliğin de öncüsü oldu. Uzun soluklu başkanlık döneminin özellikle son dönemlerinde belli oldu ki Fenerbahçe’nin vizyonu o denli büyüdü ki Aziz Yıldırım’ın vizyonu çok yetersiz kaldı ve artık değişim şarttı. Camia bunun kararını verirken çok sıkıntı çekse de nihai karar verildi. Her biri önce iyi bir Fenerbahçe taraftarı olan kongre üyelerimiz taraftarın bütününün talebiyle aynı paydada buluştu ve bugün Sn Ali Koç’u yeni lideri ilan ettiler. Türk Futbolu çok sağlam bir tuğla kazanmıştır. Sn. Ali Koç’u şahsen tanıyan sade bir taraftar olarak, şahsım adına kendisine güvenimi ve desteğimi sunuyor olacağım. Ayrıca senelerdir yaşadığımız hastalıklı süreçte “ötekileştirmeyi” kendine vazife edinmiş kişiler; sizleri unutmayacağım ama hatırlamamaya da gayret edeceğim. Çünkü bu camia artık iyiliğin peşinden gitmeye karar vermiştir. Sn Ali Koç, hoşgeldiniz."
edit: bu adam türkiyenin morinyosu olabilir. aha buraya yazıyorum. ilk ben yazıyorum. tamam diye bir üstat var dı dersiniz o söylemişti dersiniz. eşek değilsiniz ya!
Tercümanlık kariyerinden bahseden Samet Güzel, "AFS sınavlarına girdim. Hem yazılı sınavı, hem de sözlü mülakatı vardı ve bir ülke seçmem gerekiyordu. Bu ülke seçimi sırasında çocukluğumdan beri ilgim olan Brezilya'yı seçtim. Hayallerim gerçek oldu ve kabul edildim. Brezilyalı bir ailenin yanında 1 yıl kaldım. Şimdi hala onlarla görüşürüm. Benim ikinci ailem diyebilirim. Bu süre zarfında orada Portekizce öğrendim" diye konuştu.
Bir yıl boyunca hiç Türkiye'ye dönmeden kaldığı şehrin, Alex'in doğup, büyüdüğü ve futbola başladığı şehir olan Cortiba olduğunu belirten Güzel, sözlerine şöyle devam etti: "Alex, Fenerbahçe'ye transfer olduğunda ben hala Brezilya'daydım. istanbul'a döndükten sonra birgün Alex'in Suadiye Fenerium'da imza günü olduğunu öğrendim ve oraya gittim. Sıra bana geldiğinde etkinlik bitmişti. Alex'e Cortiba takımının formasını imzalattım. Şaşırdı ve telefonumu aldı. Beni arayacağını tahmin etmezdim. O akşam arayıp yemeğe davet etti. Daha sonra annemin teşvikiyle Fenerbahçe TV'ye e-mail attım. Portekizce bildiğimi ve her zaman yardımcı olabileceğimi belirttim. Her şey arka arkaya geldi ve çok şanslıydım. Bir gün takımımızın eski tercümanı askere gidince bana teklif geldi. Yöneticilerimiz bana güvenip görev verdiği için tercümanlıkta başarılı olduğumu düşünüyorum."
Konferansa katılan öğrencilerin sorularını cevaplayan Samet bazı soruları cevaplandırmadı.
fenerbahçe'de yaşanan olaylardan ve aziz yıldırım'ın şahit gösterme olayından sonra samet-ül emin adını almıştır. artık kız istemelerine bile samet ile gidilmektedir. genelde şuna benzer diyaloglar geçmektedir;
-içkim, sigaram, kumarım yok. değil mi samet?
-doğrudur.
-evim, arabam var, işim de iyi. sorun samet'e.
-aylık gelirim net 4000 TL, söylesene samet.
-evet, 4000 TL doğrudur.
ya da kavga eden çiftlerde samet'i şahit gösterebilir;
-sevgilim sadece işten arkadaşlarla 1-2 tek attık, söylesene samet sende ordaydın.
-evet, 1-2 tek sadece.
-tamam hayatım, bak samet sölüyor diye inanıyorum.
ismi gündemi meşgul eden tercüman. bir süre sonra unutulup gidecek tercüman... zaten bu kadar meşhur olmuş olması bile komik; adam sadece tercüman lan!