"sözlükteki yazar nicklerinin kişisel hayatınızda çağrıştırdıklarına anlam yüklememek lazım" diye düşünürüm bazen ki bunu da savunurum.
ne var ki... ssdd ifadesi benim hayatımdaki mihenk taşı gibidir, hatta tam olarak öyledir. dreamcatcher'dan gelir, bu kitabı ilk kez okumaya başlama dönemimin hayatımın üzerindeki değişikliklerini düşündükçe, "küçük lütufları için tanrı'ya şükürler olsun/lanet olsun" diyebilecek bir duygusal seviyeye gelebiliyorum. ssdd'nin başlattığı dönemle bittiği dönem arasında yaşananlar, koskoca 5 yıl, gözümün önünden geçti bu nicki görünce.
ironik olan, başlangıçta ssdd ifadesi hoş bir sada iken, sonunda hayat felsefeme dönüştü.
kısacası, benim için sözlüğün en güzel nickine sahip yazardır.
not: mevzubahis yazarı kesinlikle tanımıyorum, entry'sine dahi bugün haricinde rastlamamıştım.
türkçe meali : hergün aynı bok demektir.
şimdi söyleyin iki dili de bilenler;
hangisi daha samimi?
bu neye benzer biliyor musunuz ? fuck demeyi bir üst insanlık görenler, siktir git derken rahatlamıyorlar mı?
bütün gün yiyip sonra da çingene havasıyla yediklerimizi eritme planı yaptığımız yazar.
üstelik:
-diyet dediğin nedir ki pazartesi başlanır salı bırakılır
diyecek kadar da cool bir insan.
canını yediğim. *