Irak'da bulunan Fars kökenli bir şehir. Türkiye'de okullarda bu yerleşim yeri hakkında "Türkler için yapılan şehir" gibi yanlış bir bilgi öğretilmektedir. Abbasi halifesinin Türkleri buraya yerleştirdiği doğrudur, fakat şehrin sıfırdan yapıldığı yanlıştır. Abbasi halifesi satın almıştır. Tabii, şehrin mimari ve kültürel açıdan satın alındıktan sonra büyük oranda geliştiği de göz ardı edilemez.
Bağdat'ta bulunan abbasi halifesi iktidarına halel getirebilecek gruplardan (özellikle farslar) korunabilmek için batıya göçen Türkleri toplayıp başkent bağdata yerleştirip paralı asker yaptı ve sayıları zamanla on binleri buldu. Bağdatın bu şekilde on binlerce asker ve o askerler kadar savaşçı ruhlu olan aileleri tarafından tabiri caizse istila edilmesi yerli halkı rahatsız ediyordu. Bugün bizde bangır bangır şarkı açıp gezinen tofaşçılar ne ise o gün de sokaklarda at koşturan türkler, bağdat halkı için aynısıydı. Bu şikayetler halifeye ulaşınca zaten türklerin araplar arasına karışıp savaşçı özelliklerini kaybetmesinden korkan abbasi halifesi onları bağdatın hemen kuzeyinde bulunan araziye yerleştirdi. Böylece hem halifenin tahtını koruyacak hem asimile olmayacak hem de bağdatlılara rahatsızlık vermeyeceklerdi. Sil baştan inşa edilen bu şehir o kadar ihtişamlı oldu ki şehre "göreni mutlu eder" anlamında surre men raa denildi ve zamanla söylene söylene samarra oldu.
Şehrin ihtişamına geri dönersek bu güzelliğin karşısında büyülenen Abbasi halifesi başkanti bağdattan samarraya taşıdı. Göz kamaşması ile düşünmeden yaptığı bu adım sayesinde türkler tahta hangi halifenin çıkacağını seçecek kadar güçlendiler. Mütevekkil ismindeki abbasi halifesi bu türk etkisinden kurtulmak için başkenti şam'a taşısa da türkler onu öldürüp tahta onun oğlunu geçirdiler ve yine başkent samarra oldu. yaklaşık 50 yıl sonra halife mutez başkenti tekrar bağdata taşıyınca abbasiler rahat bi nefes aldılar.