dönekliktir, yavşaklıktır, iki yüzlülüktür, din tacirliğinin en büyük kanıtıdır.
muhafazakar bir kafa yapısına sahip biri olarak hep tarikat ve cemaatlere karşı nötr bir tavır sergilemişimdir. ne içlerine girmeyi düşünmüş,ne de içinde olan insanlara zerre kadar kötü gözle bakmamışımdır. hiç bir inanç şeklini yargılama hakkım olduğunu düşünmedim asla. ama merak ettiğim bir kişi vardı ki o da bu fetoş ibnesiydi. bu adamı ne sevebildim ne nefret edebildim. tanımıyordum çünkü. cemaati hep yüzüne gülen insanlardan oluşmuş gibi görünüyordu. ama ne zaman ki bu yavşakların dersanelerine girdim, o zaman iki yüzlülüklerini görmeye başladım. bi kere dersanelerinde kaliteli hoca sayısı az. bu kesinlikle doğru. kaliteli hocaları derece bekledikleri androidlerin sınıflarına verip, senin benim gibi orta ve gerizekalı kişilere kekeme matematik hocası gönderecek kadar aşağılıktırlar. bi kere o kekeme herifin dersanede ne işi var amk.
neyse bu yavşakları dersaneler konusunda eleştirecek birçok nokta var. hepsine girersek bitmez bu entry.
tayyip erdoğanı sev veya sevme, ama benimle hem fikir olabileceğini düşündüğüm bir konu var ki o da bu ülkedeki eğitim sisteminin hep boktan olduğu ve sürekli boktanlaştığıdır. bunda en büyük rolü de dersanelerin üstlendiğini düşünüyorum ben.
devletin okulunda eğitim verilmiyor mu? veriliyor. (verilmiyor diye cevaplayanlar az ileriyi okusunlar.) ama ortada bir sorun var ki, bir üst seviyeye geçmek için(ilköğretimler için liseye, liseler için üniversiteye) yapılan sınavlarda öğrenciyi sınayan bilgi okullarda verilmiyor. bu sınavları yapan zihniyet 45-50 yıldır "okulu siktiret, dersaneye git" mantığıyla hazırlıyor sınavları. yani gereksiz bir biçimde bu ülkede dersane ihtiyacı doğuyor. halbu ki bu sınavlar okuldaki bilgiye yönelik olsa dersane ihtiyacı kalmayacak aslında.
bakın özel ders ihtiyaç olabilir. herkes aynı zeka seviyesinde değil. okul bazı kişilere yeterli gelmeyebilir. ama her yıl sınavlara giren 1 milyondan fazla öğrencinin 1 milyonu dersanelere gidiyorsa ya gerçekten bu ülkenin genç beyinleri gerizekalı ya da burda sağlam bir oyun var abi.
bak tayyip erdoğan dersane meselesini yeni değil 5-6 sene önce gündeme getirdi. dersaneleri kapatalım,öğrencileri okuldan aldıkları bilgiyle sınayalım dedi. bu konuda belli mercilerden ellerini taşın altına koymasını istedi. ama kimse kılını kıpırdatmadı. şimdi baktılar ki tayyip erdoğan ciddi, orospuluklarını gözler önüne serdi bu şerefsizler.
hoca diye nitelendirilen fetoş, kazançlarına vurulan en ufak darbede beddualara başladı. yetmedi tüm köpeklerini saldı meydana.hadi hepsini geçtim, chp ile işbirliği nedir abi.
tamam akparti ile görüş ayrılığına girmiş olabilirsin. ama "düşmanımın düşmanı dostumdur" mantığıyla türkiyede din düşmanlığının en büyük temsilcisi (chpli hiç bir kardeşimin dinine laf edemem ama chp yönetim olarak var olduğu sürece islamın en büyük düşmanıdır bu ülkede) olan chp ile işbirliği hangi akla mantığa sığar. eğer adam olsalardı kendi siyasi oluşumlarını koyarlardı ortaya. ama yavşaklıklarının en büyük göstergesi olarak her ilde akpartinin karşısındaki en büyük rakibe oy vereceklerini açıkladılar.
hadi üstteki kodaman yavşakları geçelim de bu cemaate mensup milyonlarca insana ne demeli.
dün fetoşun emriyle akpartiye oy verdiler. (aslında akpartide koyun diye nitelendirdiğiniz kişiler bunlar). bu durumdan ciddi bir şekilde rahatsızdım. şimdi yine fetoşun emriyle akpartiden oylarını çekiyorlar.
lan sizin hiç mi aklınız,mantığınız,zekanız yok. hiç mi düşünemiyorsunuz. nasıl bir kafa lan bu.
bugün stv=ulusal kanal, zaman=sözcü olduysa bunda hiç mi bit yeniği aramıyorsunuz. bu işte bi bokluk var diyemiyorsunuz?
yav git aklınla mantığınla düşün, kendi menfaatlerini,ülke menfaatlerini düşün, siyasi düşüncene en uygun parti bdp ise git bdp ye,mhp ise git mhp ye ver oyunu. ama kendi zekan,kendi vicdanın,kendi aklınla ver. fetoş emrediyor diye verme.
Adamların işlerine gelmiyor artık. önceden fetoyla tayyibin arası iyiydi ve stv iktidarı göğe çıkarıyodu. sonra tayyib dershaneleri kapatcam dedi fetoyla kavga etti ve artık stv nin gözünden düştü.
hacı, hoca, başbakan farketmez efenim çıkar meselesi hep aynıdır.
Tayyip iyidir demiyorum ama 4-5 ay önce savunduğun adama bugün hırsız demen de ağır orospu çocukluğudur yani. Zamanında neleri örttüğünüzü, gizlediğiniz hepimiz biliyoruz..
açık konuşayım, 10 sene iktidarda birbiriyle bu kadar içli dışlı olan akp-cemaat ikilisinin ikisi de bu süreçte ikiyüzlü davranmaktadır.
ikisi de sanki kendileri her zaman haklının yanındaymış gibi davranıyorlar. yemeyin bizi hacılar. her iki taraf da köpek gibi bilmekte ki bu mesele sadece ve sadece bir çıkar meselesidir. başbakan popülaritesini artırmak için milli görüşe dönüş yaptı. cemaatin işine gelmedi bu durum, çünkü bütün çıkarlarını ve projelerini batı dünyasının ve özellikle de abd'nin durumuna göre dizayn etmişlerdi. sonra mitte tasfiyelerdi, mavi marmaraydı derken en son da dershane hamlesiyle birlikte cemaat savaş açtı hükümete ve yılların dargınlığı ayyuka çıktı.
her iki taraf da tamamıyla kendi çıkarlarına göre hareket ediyor. aslında bu sırada başka insanların haklarını yemeseler, gayet de mantıklı bir durum bu fakat hem başkalarının haklarını gasp ediyorlar, hem de sanki çıkarları için değil de doğrusu bu olduğu için böyle bir şey yapıyorlarmış gibi davranıyorlar.
ağalar paşalar. hükümetin kamu ihalelerini peşkeş çektiği yıllardır biliniyordu. yargıyı kendine bağlamaya çalıştığı da. 12 yıldır yediği içtiği ayrı gitmeyen cemaat yeni mi anladı bunları? yeni mi farkına vardılar?
diğer yandan, cemaatin sınavlara şaibe karıştırdığı, soruları servis ettiği yıllardır söyleniyordu. yeni mi anladınız?
diyelim ki gerçekten 12 yıllık müttefikinizi tanımadınız. diyelim ki bu kadar saf ve salaktınız. şimdi sizin için edepli olanı susup yerinize oturmak ve işgal ettiğiniz kadroları da, gasp ettiğiniz hakları da sahiplerine teslim etmek midir, yoksa bangır bangır "biz bunları tanımıyorduk" diye ahmaklığınızı ilan etmek midir?
cemaate de akpye de gönül vermiş kardeşlerimi tenzih ederim. tüm bu bahsettiğim ikiyüzlülükler işte bu kurumların başında bulunan kişilere mahsustur. yoksa bizim insanımız temiz yüreklidir çoğunlukla. bir yanlış yapsa da yanlışını kabul eder. ama bunlar öyle mi? bunlar yüzlerine tükürseniz, onunla abdest almaya kalkışırlar.
keser döner sap döner, gün gelir hesap döner demiş birileri, boşuna dememiş efendim. kafanur hepsi bunların. evcilik ilişkisinin tıpatıp aynısıdır. (bkz: birazda sen baba ol)
--spoiler--
mutasyona uğrayan kanalımız. 17 aralık operasyonu hatta ondan önce dershaneler konusu gündeme gelmeden önce iktidarı yalayan, yaptıklarını ballayıp ballayıp ekrana sunan hatta ve hatta chp ve mhp'ye ekrandan muhalefet yapan bir kanal iken ne olduysa oldu bir anda hükümet düşmanı olan iktidarı yerden yere vuran fethullah gülen cemaatine ait ulusal tv kanalı.
--spoiler--
"öküz öldü, ortaklık bozuldu" deyimi yaşanmaktadır.
Evvelce fakir bir köylünün çift sürmekte kullandığı bir çift öküzü varmış. Bunlardan biri ölmüş. Köylü, toprak ağasına giderek yalvar yakar bir öküz parası istemiş. Ağa, köylüye:
- Öküzün parasını ödeyinceye kadar hayvan ortak malımız sayılacak. Elli dönüm tarlamı süreceksin, ağılıma bakacaksın, harmanda yardım edeceksin, diyerek ağır şartlar ileri sürmüş.
Ağanın şartlarını kabul eden köylü ona kul köle olmuş. Fakat aradan üç yıl geçtikten sonra parasının yarıdan fazlası ödenen öküz, gördüğü ağır işlere dayanamayıp ölmüş.
Ağa, eskisi gibi köylüye angarya işlerini yaptırmak istemiş. Sabrı tükenen köylü:
- Ağam, gayrı öküz öldü, ortaklık bozuldu"deiyerek çıkıp gitmiş.
menfaatin ve çıkar çatışmasının ne kadar kötü olduğunun ispatıdır. güç savaşlarında acımaya yer olmadığını ve bu tür ilişkilerde "güven" kelimesine itibar edilmediğini kanıtlaması bakımından önemlidir.
