şakirtlerin uzun zaman boyunca sözlükte sözünü ettikleri, van depremi için toplanan, 65 milyon tl tutarındaki bağışın masalıdır. "diğer kanalların ortak yayınından bile çok topladılar", "duyarlı samanyolu tv" falan filan diye atıp tutmuştu yalama şakirtler, uludağ sözlükte. bol bol masal anlatmışlardı...
bu tayfanın topladığı bağış da; zaman gazetesinin satışlarına benziyor heralde. "biz 1 milyon satıyoruz" diye ortada bağıra bağıra dolaşırlar. aradan bir kaç kişi çıkıp sorar "allah allah. nasıl satıyorsunuz?" sanki az önce bağırarak ortalıkta dolaşan onlar değilmiş gibi, fısılıtıyla "eeee 500 bin abone, 200 bin eş dost hısım, 200 bin rastgele kapı önlerine atıyoruz, 80 bini hocaefendi abd'ye alıyor, 20 bin de bayiden satıyoruz."
aynı zaman gazetesinin "1 milyon traj" balonundaki gibi; "65 milyon toplanıldı" diye şakirtlerin ortada dolaştığı bağış da çok "çetrefilli" hale gelmiş... meğer onun 40 milyonu, bir firmanın "yapmayı vaat ettiği ev" sözüymüş. "sözünüze 40 milyon yani"... geri kalan 25 milyonun da 17 milyonundan kimsenin haberi yok... onlar da "sözünüze 17 milyon" olmuş... elde sadece 7 milyon 800 bin liralık maddi yardım varmış.
bu tayfanın her işinin böyle olduğunu; söyledikleri hiçbir şeye inanmamak gerektiğini falan hepimiz biliyoruz da; ben bu uludağ sözlük gibi yerlerde "bunlara inanmış gibi" dolaşan şakirtlerin gerçekten inanacak kadar salak mı olduklarını, yoksa bu cemaatlerin akıttıkları bir yerlere ağızlarını mı dayadıklarını merak ediyorum...
salya sümük tv kanalının ilk örnekleriden olan ergenekon tv nin, alışıldık icraatlerindendir. haberlerini izleyin, yüzde 90 şöyle başlar; albay ...'ın silahları gömdüğünü itiraf ettiği idda edildi. bunu izleyen yurdum insanıda hemen 'vay amagoyum bak neler yapmışlar' falan der. bunlara bağlı hastahanelere bir gidin bakalım 'ölsen bile parasız içeri almazlar'. 400 tl muayene parası. milletede dayarlar 'sır kapısı', 'kalp gözü' gibi programlarıki, bir tas çorbaya fit olsun gariban. adamlar haklı, bu kadar koyunun olduğu bir memlekette çobanlık en iyi meslek.
not: ateist değilim, solcu değilim, sağcı hiç değilim. dinimi yaşamak için pensilvanyalıya ihtiyaç olsa onuda allah gönderirdi.
ne gariptir ki bu bağışlar toplanmadan önce de aynı iftiralara maruz kaldı, bağışlar toplanırken ciğersiz bir çok insan dört bir yandan çamur atma telaşındaydı, bugün ise bağışlar aslında masal gevelemesi. yapılanlar ise ortada.
klasik şakirt oyunlarındandır, bunlar en üstten en alta yalan dolanlarla dolu bir topluluktur, onlarında foyaları ortaya çıkacaktır birbir merak etmeyin, devirleri bittiğinde bir çoğu hapiste olacak.
postalcıların hazmedemediği şeye çamur atma kompleksinin bir ürünüdür.
salya sümük postal tv lerde ergenekon elemanlarının söyledikleri yok farzedilir.
-heronları çeken eleman?
+yok öyle bişi.
-dağlıcaya yardım göndermeyen?
+o da yok.
-teröristi görüp bildirmeyen?
+mümkün değil.
-van da kendi koyduğu mayına kendi askerini gönderen uzman +subay? o dönem terör örgütü yaptı diyip hükümeti zaayiyetle suçlayan darbeci parti?
+olasılıksız.
-irtica org, andıç ,ıslak imza?
+ıh ıh.
-bsg!
+?
-battle star galactica diyorum. izle iyi gelir.
hepsi delilli ispatlıdır ama inanmaz paşa çocukları. malum babalarını suçlarlarmı hiç? cık cık cık.
deniz feneri davasını 3 sene boyunca samanaltı edip, toplumun ilgisi başka bir alana kaydığın da sorumlularını tek tek tahiye edenlerle aynı matelitenin ürünüdür.
oysa "elimizde deliller var, ispatlar var, bik bik de, bik bik.." diyerek suçlu oldukları iddia edilen askerler, yok yere aylarca içerde tutulup sonra da delil gösterilemediği için tahliye edilmişlerdir.