yarım saati bulmayan bir uykuyla sizi sinirli / neşeli / dengesiz bir ruh haliyle yollara sürer. kar, yağmur, çamur altında, bir elinizde sigara, diğer elinizde şemsiye, sırtınızda çanta, başınızda "kapşon" dolandırır durur.
salı'ları, toplu taşıma araçları sizin istiratgâhınızdır. oralarda uyur, oralarda kaslarınızı dinlendirir ve oralarda hayallere dalarsınız. sizi uyandıran şöför "gardaş nere gidiyorsun", masum yolcu "pardon ama burası son durak" derken size sadece yapmak zorunda olduğunuz şeyleri anımsatırlar. salı'ları, tanımadığınız insanların size yardım ettiği gündür.