sürrealizme ilgi duymaya başlayan gençler arasında çok popülerdir.
zamanla kişinin kendi sürreal deneyimleri artıp bunların ayırdına vardıkça dali'nin kendi dünyasında keyfine düşkün bir adam olduğunu anlaşılır ve insan belli bir noktadan sonra aslında sıradan basit gerçekliğin ne kadar büyülü olduğunu görmeye başlar.
resimde sınır olmadığı bana öğreten ressam. bir insan hayal ettiği görüntüyü ancak bu kadar somutlaştırabilir. upuzun mesafelerden bana düşlerini ulaştığı için kendisini insan değil bu dünyadan olmayan bir canlı olarak görüyorum.
1931 yılında en meşhur eseri olarak bilinen 'Belleğin azmi' diye adlandırılan eserini yaptı. Sanırım bu eseri anlayabilmek için Salvador gibi Dali olmak lazım... Buyurun eseri; http://foxprorv.tumblr.co...r-dali-bellegin-azmi-1931 .
''Kusurların kutsal bir yanı olmuştur hep. Asla onları düzeltmeye kalkışmayın. Tam tersini yapın: Onları usa vurun, iyice anlayın. Ancak o zaman onları yüceltebilirsiniz.''
Apparition of face and fruit dish isimli resmi odamda asılı olan ,aynı zamanda çok sevdiğim Stefan Zweig'ın elinden tutup Freudla tanıştırdığı ve Zweig'ın yolunda önce iSpanya iç Savaşından sonra da Dünya savaşından kaçmaya çalışan ve bu durumu "Her zaman anarşist ve aynı zamanda da monarşisttim. Her zaman burjuvaziye karşıydım ve hala da öyleyim. Gerçek kültürel devrim monarşist prensiplerin restoresiyle mümkündür." diyerek açıklayan ve politikayı kansere benzete ressamdır.
salvador dali 1904-1989 yılları arasında yaşamış katalan bir ressamdır.
dali sürrealist resim anlayışının yaratıcısıdır ve yine aynı türün gelişmesinde rol oynayan en önemli kişidir.
dali resimlerinde kullandığı çarpıcı imgelerle kısa sürede hak ettiği üne kavuşmuştur.
dali'nin resim anlayışına dikkat edilecek olursa savaşın tüm karamsarlığı bütün boyutlarıyla sezilebilir.
çünkü dali hayatta kaldığı yıllar arasında onu derinden etkileme potansiyeline sahip pek çok olaya tanıklık etmiştir.
bu olayları 1.dünya savaşı 2.dünya savaşı ve ispanya iç savaşı olarak sıralayabiliriz.
bu olaylarda yaşadıklarının ve edindiği deneyimlerin sürrealist resim anlayışını oluşturmasında öncülük ettiğini söyleyebiliriz.
çünkü savaş ortamında bulunan ve o atmosferi tadan hiçkimse realist düşünmeyi istemez.gerçek hayatın ölümün yüzünüze tokat gibi çarptığı yıllarda hayaller imgeler ve gerçeküstücülük büyük bir önem arzeder.
işte dali'de bu gibi nedenlerden dolayı realizmden büyük ölçüde uzaklaşmış ve adıyla özdeşleşmiş sürrealist anlayışı oluşturmuştur.
sanat eserleri bir ara istanbul ve ankara'da sergide gösterilmişti diye hatırlıyorum.
edit:imla
"Bunlar çarpık ilişki adına akla gelecek her haltı onaylar,gırtlaklarına kadar pisliğe batarlar. Göz ne görürse, gönül ona konar derler ya Dalide abuk saçık resimler yapar. Kaldı ki yakın arkadaşları da sağlam papuç sayılmazlar, nitekim oda çizgi dışı bir adam olur çıkar. Saçlarını uzatır, dudaklarını boyar, gözlerini börtlete börtlete bakar ve aklını poşetlik resimlerle bozar. "
ilkokul çocuklarına dağıtılan skandal kitap "Her Taş Cevher Değildir" kitabından alıntıdır.
ara güler'in dali hakkında dediklerine bakılırsa yaptığı her şey numaradan ibarettir. boş tuvale imza atıp asistanlarına resmettirip uçuk fiyatlarda sattığı söyleniyor.
bunları duyunca hayal kırıklığına uğramıştım ama hiçbir şey dünyanın en iyi ressamlarından biri olduğu gerçeğini değiştiremez. bir tablosunun açıklamasını bir saate sığdıramamıştı hocamız.
en sevdiğim, eşinin eski kocasına yaptığı şu eserdir. hicivin doruk noktası.
ünlü ispanyol sürrealist ressamdır. gerek özel hayatıyla gerek politik görüşleriyle yaşadığı dönemde en çok konuşulan isimlerden biri olmuştur. luis bunuel le iyi aradaş olan dali 1929 yapımı bir endülüs köpeği adlı filmin senaryosunu bunuel ile birlikte yazmıştır.
Salvador Domingo Felipe Jacinto Dali y Domenech.Sürrealist akımdan etkilenen arap kökenli rönesans dönemi ressamlarından biridir. Kıyafetlere düşkünlüğü ve tuhaf giyinişiyle bilinir. En önemli eserlerinden biri olan saat kulesi resminde, zamanın esnekliğini ve göreceliğini vurgulamıştır.
bu aralar izmirde sergisi var.merak ettim 1.5 saatlik yol gittim görmek için.yaklaşık 20 tablodan hemen hemen hepsinde 'çük' temasını işlemiş sanatçı.çoluk çocukla gidilecek bir yer değil
bıyığı için vax kullandığını düşündüğüm ressam. o nasıl bir bıyıktır öyle ? resimlerinde düşündürücüdür ve çoğu resmin temasını anlamanız yarım saatten fazla zamanınızı alabilir hatta içlerinde anlamadıklarınız da olabilir. izmirde sergilenen resimleri gördüğümde Dali'nin biseksüel olabileceği tezi kafamı kurcaladı açıkçası. zira erkek cinsel organının resimlerinde çok sık kullanıldığı görülüyor. onun dışında yine izmirde sergilenen resimlerinde nerdeyse her iki tablodan birinde fasulye benzeri bir figür kullanmış. sebebini hala çözemedim.
ilk olarak 2001 senesinde dersanede bir tablosuna rastlayıp "var anasını kimmiş bu adam böyle!" şeklinde tanıştığım sürreal deli ressam. işin garip tarafı tablonun adının the great masturbator oluşu ve ismiyle de doğal olarak paralellik göstermesi ve hatta bu tablonun bir eğitim kurumunun en uluorta yerinde asılı olması. çok yenilikçi gelmiş, dersaneye bağlanmamı sağlamıştı.
tabloları oldukça görseldir ve bu yüzden resmi sevmeyen bünyelere bile ilaç olabilir. resim sanatına başlamak ve fikir sahibi olmak için iyi bir adrestir.
ne gibi karmaşık bir beyin yapısına sahip olduğunu anlamak için 1929 yapımı ve luis bunuel ile beraber çektikleri un chien andalou yani bir endülüs köpeği filmi izlenebilir. film yaklaşık yirmi dakikadır. bittiğinde, eğer birşeyler anlamış olursanız lütfen bana da anlatın zira bir bok anlamadım.
sürrealizmin öncülerinden olan ressam kişisi. mastürbatörlüğüyle ün salmıştır. babasıyla arasının pek iyi olmadığı bilinir. bir kap içerisinde biriktirdiği atmıklarını babasına verip ''artık sana hiç borcum yok'' demiştir.