Angelina Jolie'nin başrolde olduğu 2010 amerika yapımı aksiyon, gerilim türlerindeki filmdir. 100 dakika süreye sahip.
--spoiler--
valla zaman zaman akıl ve mantık sınırlarını zorlayan bir film olmuş. bazı sahnelerde "oha" diyorsunuz çünkü daş angelina abamız ordan oraya malkoçoğlu edasıyla atlıyor, beyaz saraya erkek kılığıyla giriyor, çoğu ajanı (hem rus hem amerikalı) ve polisi kündeye getiriyor ve buna benzer akıl almaz şeyler yapıyor. yani anlayacağınız tom raider kesiliyor film boyunca. kılık değiştirmede de kendini aşıyor ve film boyunca hem kılıktan kılığı hem de renkten renge (ki ben en çok siyah renkli saçıyla kendisini sevdim) giriyor.
film bence vasat'ın biraz üstünde. mantıksızlıkları bir kenara bırakırsak aksiyonu bol ve sonu pek de tahmin edilemez bir film aslında. mesela ben dalgınlığımdanmıdır bilmem ne angelina'nın ne de onun ajan arkadaşının köstebek çıkacağına ihtimal vermemiştim. gerçi angelina'nın neden rus başbakanını öldürmediğini de pek anlamadım. çünkü o sırada ruslar kocasını öldürmemişti ve kocasına ne olduğunu da kesin olarak bilmiyordu. hadi rusları kestin biçtin kocan uğruna. peki neden iki göz yaşı dökmedin başucunda. ne donuk kadınsın be? hadi seni zincirli sahne için affettik. nasıl yaptın anlamadım ama gayet egzantrik bir hareket olmuş.
bu bourne çakması filmin sonu da mantık sınırlarını zorlasa da fena değidi. mekke,tahran ve amerika götü iyi kurtardı bu arada.
--spoiler--
neyse efendim uçmalı kaçmalı ajan fimlerini ve angelina'yı seviyorsanız izleyin derim. ama çok beklenti içine de girmeyin.
--spoiler--
ikincisinin gelme ihtimali yüksek bir filmdir. angelina jolie'yi gone in 60 seconds filminden sonra ikinci kez sarı saçlı haliyle görüyoruz filmin başında. matt damon'un bourne serisi filmlerine fazlasıyla benzemekte. filmin efektleri gerçekten kaliteli. angelina'nın oyunculuğu da bu filmde takdir-e şayan. konusu pek klasik olmasına rağmen izlenebilitesi yüksek bir film. her dakikasında "ohaa" dedirtebiliyor. sahnelerin merak uyandırması izlenebilirliğini arttırmış. şunu söylemeden de geçemeyeceğim angelina çok yaşlanmışsın ama hala güzelsin.
--spoiler--
yönetmen Phillip Noyce imzalı 2010 yılı yapımı bir aksiyon. konusuna gelince;
CIA adına çalışan ajan Evelyn Salt'ın * bir sorgu sırasında rusya adına casusluk faaliyetlerinde bulunduğu anlaşılır. Bunun üzerine CIA ajanları ile ajan salt arasında bir kovalamaca başlar.
Angelina Jolie'nin sürekli aynı rollerle karşımızda çıkmasıyla kendini tekrarladığı imajını bir kez daha perçinleyen bu filmde mantık hataları da bulunmaktadır. onu da spoiler olarak verelim:
--spoiler--
ajan salt bir gemi içindeki herkesi öldürür. daha sonra asker kılığındaki bir ajanla birlikte beyaz saray'a girerken görürüz. ama bu bu askerin olaydan kesinlikle haberi yoktur. bu nasıl bir örgüttür ki, kendileri hesabına çalışan onlarca kişi ölüyor ve kimsenin haberi olmuyor? Hadi onu geçtim, ajan salt'ın yanındaki subay kılıklı ajan neden bu kadar acemice suikat düzenliyor? Onca yıllık eğitimin karşılığı bu mudur?
--spoiler--
son olarak; amerika'nın hala rusya'dan tırsım tırım tırstığını gözler önüne seren filmdir.
güzelim angelina'nın 40 yaşından sonra üst geçitlerden, viyadüklerden atlayıp zıplarken sağının, solunun çizilip, sıyrılmasına neden olmuş film.
politik-gerilim türünün meraklısı olarak, işin içine böylesine bir aksiyon da girdi mi şahsen, dvd'sini filan bekleyemezdim.
ilk izlenimim, sağlam bir potansiyel taşıyan filmin, yönetmen kurbanı olduğu yolundaydı. biraz daha kurcalayınca güzellikleri de ortaya çıkıyor tabiki.
Quantum of Solace'le neredeyse birebir benzerlik gösteren konu pek özgün sayılmasa da, küresel komplo teorilerinin cazibesi sayesinde izleyiciyinin merakını sürekli canlı tutuyor. yine de bu, gidişatı çoğu kimse için tahmin edilebilir olmaktan kurtaramıyor.
birkaç göze batan nokta da yok değil.
şöyle ki;
--spoiler--
birincisi, salt'ın donunu çıkarıp güvenlik kamerasının üstüne kapatması, seksi olmadığı gibi, gereksiz de bir sahneydi.
ayrıca metrodaki dövüş sahnesinde, angelina'nın yavaşlığı baya dikkat dağıtıyor.
bir de, bu kadıncağız oradan oraya kaçışı esnasında, yankesici gibi sürekli bir şeyler çalıyor. sayabildiklerim şu kadar;
o önceden hazır ettiği, acil kaçış torbasında koca bir deste para varken bu kadar hırsızlığın gereği var mıydı, bilemedim.
yalnız, karnının kenarındaki kesiği, battal boy hijyenik ped ile kapatması, zekice bir kadın ajan vurgulaması olmuş. orada kutlamak lazım.
--spoiler-- salt, usa'de yakın zamanda patlak veren rus casus skandalının ekmeğini yiyedursun, bu filmin devamının gelmesi kesin gibi. doğrusu jason bourne'a alternatif bir dişi ajan karakteri gerekliydi ve bunu kimse angelina jolie'den iyi yapamazdı. umarım devamı da bu kadar güzel olur.
angelina jolie nin kendisine yakışan son polisiye macera filmi.
baştan sona kovalamacadan oluşan bu filmde başrolü 3 farklı görünüşte izliyoruz. sarışın, esmer ve erkek kılığan bürünmüş, saçlarını erkek gibi kesmiş haliyle bile angelina harika görünüyor.
'kimseye güvenme' temalı filmin sonundan, devamının çekileceği kanaatindeyim.
böyle boş beleş film görmedim. angelina'ya da b movie'de yer aldığı için çok kırıldım. kritik falan yok, söylenebilecek tek şey;
ulan ihtiyacı olduğunda başkanın emrinde onca nükleer füze var, ancak adam füzeleri göndermek için binbir türlü verifikasyondan geçecek, 1-2 dakika bekleyecek. yek yea.
izlerken insanı sıkmayan adını da çok duyup izledikten sonra her sahnede bir beklentiyle izlenen sonunu görüp "lan kesin ikinci filmi de çekerler" denilen filmdir efendim.
Aynı zamanda ingilizce'de tuz anlamaına da geliyor.
soğuk savaş paranoyası hissini istediği kadar veremeyen, bilindik bir aksiyon filminden öteye gitmeyen film.ancak oldukça iyi bir aksiyon olduğunu da kabul etmek gerek. zaman zaman bu tip filmlerde alısık oldugumuz üzere fizik kuralları anlamını yitirse de son dönem izlediğimiz knight and day gibi filmlere oranla oldukça aklı başında bir film olmuş.
salt rolü aslında tom cruise için yazılmıştı ve o ayrılınca başrol acele bir şekilde kadına çevrilmişti. belki de bu nedenle senaryonun aksayan yönleri var ancak angelina jolie role iyi gitmiş.
devam filmlerinde projenin arkasındaki derin bağlantılar konusu iyi işlenirse hollywood yeni bourne filmi çekilene kadar yeni serisini bulmuştur.
Angeline jolie'nin kap kara saçı ile beni benden ettiği aksiyon dolu bir film. Şimdi film de şöyle böyle oluyor deyipte izlemeyenleri çileden çıkartmiyayım ama izlenilebilir bir film.
not : Jolie'cim ilk başta sarışın bir hatun olarak çıkıyor karşımıza ama daha sonra saçlarını siyah'a boyuyor.
johnny depp nasıl oynadığı her filme hayat veriyorsa angelina jolie de bu filme öyle hayat vermiş.
heyecan, hız, aksiyon, hareket herşey var.
bu tür filmlerde senaryo aramaya pek gerek yok.
bir soluktan izleyebiliyorsanız, zamanınız güzel geçmişse işlem tamamdır.
filmin birinci bölümü çok iyiydi.
ikinci bölümde bayağı bir cıvıtmışlar.
malkoçoğlu gibi hareketler çok itici olmuş.
ilk bölümdeki arabayla yapılan takip sahneleri filmin en can alıcı sahneleriyle.
ne zaman beyaz saray a sıra geldi film koptu gitti.
hele de helikopterden atlama sahnesi keşke yapılmasaydı da son bölümde ölseydi çok daha iyi olurdu.
bir de şikayetim var. angelina jolie gibi dünyanın en güzel kadını başrolde oynuyor.
insan üç beş dakika sevişme sahnesi koymaz mı?
hiç yakışmadı...
götüm gibi filmdir, bu filme güzel diyen de kanımca hayatı boyunca adam gibi film, dizi izlememiştir. senaryo 24ün en dandik çakması, aksiyonu desen en aşırı aksiyon filmlerinden bile daha abartı, Angelina jolie desen kurumuş babanne kıvamında çirkin.
Bununla beraber yapımın sırf 3 lira koyalım 3-5 lira daha kar etsek kardır mantığında bir özensiz yapım olduğunu filmin sonuna doğru Angelina jolie'nin saçlarını erkek gibi kestirmemesinden de anlayabiliyoruz. Oysa büyük veya gönül koyulmuş yapımlarda yapımlarda baş rol oyuncuları filme başlamadan aylar önce Kilo alır, kilo verir, vücut yapar, gerekirse sigarayı bırakır spor çalışmak için, saçlarını kestirir onu yapar bunu yapar. en basit örneği Makinisttir, bir başka örneği ise Troydur.(tROYDA BRAD PiTT ABiMiZ ÖKÜZ GiBiDiR MAŞALLAH, ADAM SiGARAYI BIRAKIP 5-6 AY SPOR YAPMIŞTIR SiLAH KULLANMA EĞiTiMi ALMIŞTIR. hA YiNE DE ELiNE KILIÇ YAKIŞMAZ O BAŞKA MESELE)
Devamı için açık kapı bırakmışlar ama devamı da gelmez muhtemelen.
Angelina jolie'ye tekrar deĞinmek zorunluluğu hissediyorum. Arkadaş o ne zayıflık öyle? O zayıflık Aksiyon filmlerine de yakışmıyor hani. Dünyanın en güzel varlığı gitmiş (kadını bile demiyorum) yerine harbi 60 yaşında babanne gelmiş. Tomb raiderlarda bu filmdeki gibi hint fakiri değil adam gibi aksiyon vücudu vardı, en azından vurduğunda acıtabilecek gibi duruyordu, keza brad pittle oynadığı filmde de. Bu filmde osursan uçacak havası var hatunda.
Angelina'nın filmin başında saçlarının sarı olması da kanımca Fringe'deki ajan ablamıza yakıştığı için yapıldı herhalde. Aklıma gelen ilk şey bu oldu.
Kanımca zaman geçirmek için de izlenmesin Angelina jolie efsanesinin güzelliğinin yıkılışını izlemek hiç hoş değil zira.
film çıkmadan önce ülkeler arası düzeyde, tüm dünyanın yutacağı gerçeklikte bir senaryo hazırlanmış ve güya ''abd ile rusya arasında karşılıklı ajan savaşlarının olduğu, ajan değiş-tokuşlarının yapıldığı ve soğuk savaşın yeniden başlayabileceği'' intibası uyandırılmıştır..böylece filme harika bir zemin hazırlanmış ve film ''pat'' diye vizyonlara girivermiştir bir anda..böylece hem izleyicilerde büyük bir şaşkınlığa neden olmuş hemde dünya genelinde büyük izleyici çekmiştir film..film öncesinde yapılan ''global reality show'', film endüstrisinin artık ne boyutlara ulaştığını ve gerçek hayatla nasıl yarıştığını gözler önüne sermektedir..
filmin içeriğine gelecek olursak, şunu söyleyebilirim...filmi izlemedim..kadın bir ajanın başrolde olduğu hiçbir filmi de izlemem..çünkü bana hiç gerçekçi gelmez..neden zorla kadın oyuncuların eline silah tutuşturulur ve erkeksi görevler verilir yabancı filmlerde; anlamakta zorluk çekiyorum..çünkü ortada net bir gerçek varki; o da şu: kadınlara, bu tip roller hiç yakışmıyor..ilgi çekmiyor..gerçekçi olmuyor..kill bill gibi çok bilinen aksiyon filmleri de buna dahil..gerçek hayatta, istihbarat örgütlerinde kadınlar kullanılıyor ama geri planda kullanılıyor..işin action bölümünde değil..çünkü kadın, varoluşu gereği zayıftır,analitik düşünemez ve duygusaldır..tarihten beri bu böyledir..o yüzden kadınları erkekleştirmeye ve erkekleri kadınlaştırmaya hiç gerek yok..bu tarz aptalca girişimler, her seferinde başarısız olmaya mahkumdurlar..tabii şimdi diyeceksinizki ''kill bill şu kadar izleyici topladı, şu kadar dvd sattı vs'' felan..haklısınız rakamsal bir başarı var ortada..ancak bu başarı daha çok senaryonun ilgi çekiciliğinden, yönetmenin markalaşmış adından ve filmin barındırdığı markalaşmış oyunculardan kaynaklanmaktadır..yoksa umma thurman'ın kill bill rolünde,zapzayıf vücudu, incecik kolları,uzun sarı saçları,makyajı,ürkek bakışları ve elindeki kılıçla çok komik kaçtığını, dünyadaki çoğu kişi kabul eder..
sıradan aksiyon ve espiyonaj filmlerinden çok ama çok farklı olan başarılı filmdir. angelina jolie'nin üstün performansının yanında senaryonun da orjinal ve kestirilemez oluşu cabasıdır. ayrıca james newton howard imzalı soundtracki de harikadır.